Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2481
Karar No: 2018/4035
Karar Tarihi: 05.04.2018

2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/2481 Esas 2018/4035 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, İstanbul'da bir tescilli kültür varlığına ait taşınmazda yapıyla ilgili izinsiz bir müdahale yaptığı iddiasıyla suçlanmıştır. Mahkeme, suçun oluşması için tescil kararının duyurulması gibi şekil şartı gerektiren bir kural bulunmadığını belirterek sanığın beraatine karar vermiştir. Ancak temyiz eden katılan vekili, araştırma yapılmadan ve kanun değişikliğinin hatalı değerlendirilmesiyle beraat kararı verildiğini iddia ederek kararı temyiz etmiştir. Yargıtay da, suçun unsurlarının tam olarak belirlenmesi gerektiği ve eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, 7. madde
- 6498 sayılı Kanun'un 2863 sayılı Kanun'a getirdiği değişiklik
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, 223/2-a madde
- 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu, 321. madde
12. Ceza Dairesi         2016/2481 E.  ,  2018/4035 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
    Hüküm : 5271 sayılı CMK"nın 223/2-a maddesi uyarınca Beraat

    2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete"de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları veya kullandıkları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün, 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;
    Sözü edilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, şerhin varlığına veya tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
    Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; sanığın, İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 12/07/1995 tarih ve 6848 sayılı kararı ile belirlenen Tarihi Yarımada Kentsel ve Tarihi Sit Alanı içerisinde yer alıp, İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 26/01/2005 tarih ve 405 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen suça konu taşınmazın 26/01/2012 tarihi itibariyle maliki olduğu, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde 05/09/2005 tarihinde konulmuş olan “korunması gerekli kültür varlığıdır” şerhinin bulunduğu, sanığın da soruşturma aşamasında kolluk kuvvetlerine verip kovuşturma aşamasında doğruluğunu tekrar ettiği ifadesinde, ikametinin tarihi değeri olduğunu ve yapılacak tadilatların izne tabi bulunduğunu bildiğini söylediği;

    Fatih Belediye Başkanlığı teknik elemanlarınca düzenlenen 18/06/2012 tarihli yapı tatil tutanağı ile, mevcut bodrum + zemin + iki normal + çekme katlı eski eser tescilli yapının ön cephesi korunarak içten yıkıldığının ve betonarme malzeme ile bodrum + zemin + dört normal kat olarak yeniden yapıldığının belirlendiği, daha sonra Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü uzmanlarınca düzenlenen 11/10/2013 tarihli raporda da, yapıya ilişkin 2005 yılına ait fotoğraflar incelendiğinde, yapının zemin + iki kat + çekme kattan oluştuğu, zeminde dükkan cephesi yerine pencere bulunduğu tespitine yer verildiği, sanığın aşamalardaki savunmalarında, ikamet etmekte olduğu suça konu taşınmazın kapı ve pencerelerini değiştirdiğini, iç ve dış kısmında alçı ve boya ile birkaç değişiklik yaptığını, başkaca bir müdahalede bulunmadığını beyan ettiği anlaşılmakla;
    Tarihi Yarımada Kentsel ve Tarihi Sit Alanı içerisinde yer alan suça konu tescilli taşınmaza ilişkin olarak Fatih Belediye Başkanlığı ile İstanbul II Numaralı Yenileme Alanları Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünde mevcut tüm bilgi, belge ve fotoğraflar getirtilip, olay yerinde fen, inşaat ve sanat tarihi alanlarında uzman bilirkişiler refakate alınarak keşif yapılması, 18/06/2012 tarihli yapı tatil tutanağında açıklanıp dava konusu edilen müdahaleler ile sanığın aşamalardaki savunmalarında yaptığını söylediği müdahalelerin yerinde tek tek tespit edilmesi, tescilli taşınmazın ön cephesi korunarak içten yıkılıp yeniden yapılması fiilinin, kullanılan malzemelerin cinsi, yıpranma durumu, renk solmaları gibi teknik veriler ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek yapılış zamanının, taşınmazda gerçekleştirilen izinsiz uygulamaların niteliklerinin (basit - esaslı) ve tescilli kültür varlığında zarar oluşumuna, kültür varlığı taşınmazın özgün yapısını kaybetmesine sebebiyet verilip verilmediğinin, hangi fiil ya da fiillerin zarar sonucuna yol açtığının tereddütsüz şekilde belirlenmesi, sanığın aşamalardaki savunmalarında yaptığını söylediği müdahalelerin dava konusu edilmesi açısından gereğinin ifası ve suçun unsurları bütünüyle ortaya konulduktan sonra ulaşılacak kanaate göre de sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve 6498 sayılı Kanun değişikliğine yönelik hatalı değerlendirme ile beraate dair hüküm tesisi,
    Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 05/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi