14. Ceza Dairesi 2014/10499 E. , 2015/1000 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı (..., ..., ... için), beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı (... için), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (tüm sanıklar için), tehdit (... için)
HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından tüm sanıkların, şantaj suçundan sanık ..."nin mahkûmiyetine
Mahalli mahkemece verilip kısmen re"sen de temyize tâbi hükümlerin sanıklar müdafileri tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 28.01.2015 Çarşamba saat 13:30’a duruşma günü tayin olunarak sanıklar müdafilerine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine sanık ... müdafiin gelmediği, ayrıca bir talepte de bulunmadığı anlaşılmakla Yargıtay Cumhuriyet Savcısının uygun görülen talep ve mütalaası dairesinde sanık ... yönünden DURUŞMASIZ inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek, vaktin darlığına binaen dosyanın incelenmesi başka bir güne bırakılmıştı.
Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekâletnamelere dayanarak sanık ... adına Av. ..., sanık ... adına Av. ..., ... ve sanık ... adına Av. ... huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanıklar ..., ... ve ... haklarında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanıklar müdafileri temyiz layihalarını açıklayarak savunmalarda bulunup müvekkilleri haklarındaki hükümlerin BOZULMASINI istediler.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözleri sorulan sanıklar müdafileri savunmalarına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 18.02.2015 Çarşamba günü saat 13:30"a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemelerde gözetilerek aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Eğitimi için Uşak iline gelip ailesi tarafından okulun pansiyonuna yerleştirilen mağdurenin dayısının arkadaşı olan sanık ... ile kendisine yardımcı olabileceğinin söylenmesi üzerine tanıştığı, tanıştıkları süre zarfında mağdurenin 2012 yılı Mart veya Nisan ayında 15 yaşından küçük olduğu dönemde bir kez sanığın evinde bir kez de boş bir inşaatta cebir, tehdit veya hile olmaksızın cinsel ilişkiye girdikleri, ..."nin bir süre şehir dışında tır ile taşımacılık yaptığı ve 2012 yılı Ekim ayı ile 2013 yılı Ocak ayı arasında ... F Tipi Kapalıcezaevinde hükümlü olarak bulunduğu, bu sıralarda mağdureye sanık ... aracılığıyla para gönderdiği, böylelikle mağdurenin sanık ..."la tanıştığı, ... raporlarına göre 2013 yılı Mart ayı itibarı ile sık sık görüşmeye başladıkları, mağdurenin 15 yaşını doldurduğu 2013 yılı Mart ayı sonrasında bir gün sanıklar ..., ... ve mağdurenin birlikte ..."nin evine gittikleri, burada ..."ın mağdureyi tutup okşadığı ve mastürbasyon yaptığı sırada ..."nin anal yoldan mağdureye organ soktuğu, bu olaydan bir ay kadar sonra ..."ın mağdureyi alarak boş araziye götürüp mağdurenin göğüsleriyle cinsel organını okşayıp masturbasyon yapması şeklinde gerçekleştiği anlaşılan olaylarda suç tarihlerinin kesin olarak tespit edilip, beyanlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi gerektiğine ilişkin tebliğnamede bozma isteyen düşüncelere iştirak edilmemiştir.
Yukarıdaki şekilde kabul edilen olay kapsamında tüm dosya içeriğine göre; Sanıklar ... ve ... haklarındaki hükümlerin incelenmesinde,
Mağdurenin ..."ın yüzünde yara izi olduğunu beyan etmesine karşın, sanığın 13.05.2013 günlü sorguda ifadesi alındığı sırada Hakim tarafından yüzünde yara izi olmadığının tespit edilmesi, ... raporlarında sanıklar ... ve ..."in kullandığı telefonlar ile diğer sanıklar ... ve ... ile mağdure..."nın
kullandığı telefonlar arasında görüşme kaydının olmaması, sanıklar ... ve ..."ın, bu sanıkları tanımadıklarını, ilk kez gördüklerini beyan etmeleri, mağdurenin ..."ın eylemi gerçekleştirdiği yeri gösterememesi, vekil huzurundaki kolluktaki beyanında ..."ın ismini ..., ..."in ismini ise ... veya ... olarak bildirmesi, mağdurenin ilk olarak sanıklar ... ve ..."i emniyetteki şüpheliler albümünden teşhis ettikten sonra canlı teşhis işleminin yaptırılmış olması karşısında, ... ve ..."in üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve cezalandırmaya yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden beraatleri yerine yazılı şekilde mahkûmiyetlerine hükmolunması,
Kabule göre de;
Sanık ... hakkında tekerrüre esas olan ... Asliye Ceza Mahkemesinin 30.04.2010 gün 2010/37 esas 2010/268 karar sayılı İlamı 1.080 TL adli para cezası olduğu halde, mahkemece tekerrüre esas alınan ... Sulh Ceza Mahkemesinin 18.02.2009 gün 2008/168 Esas 2009/802 Karar sayılı ilamıyla sanık hakkında 500 TL adli para cezası belirlendiği ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nın 305/1. maddesi uyarınca kesin olan hükmün aynı Kanunun 305/son maddesi uyarınca tekerrüre esas olmadığı halde bu adli sicil kaydı nedeni ile TCK.nın 58. maddesinin uygulanması,
Sanık ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Olayın, sanık ..."ın ihbar tarihinde mağdureye para verdiğini mağdurenin annesi ... ve üvey babası ... görmesi üzerine intikal etmesi, mağdurenin zorla olduğunu iddia ettiği eyleme yönelik bir müracaatı olmadığı gibi ailesine de bu durumdan bahsetmemesi, tanıklar ... ve ... mağdurenin çok para harcadığına, tanık ... öğle aralarında mağdurenin dışarıda yemek yediğine, tanık ... işlettiği lokantasına ... ile mağdurenin 2013 yılı Mart Nisan aylarında 3-4 kere geldiklerine ve samimi olduklarına ilişkin beyanları, sanıkla mağdure arasında çok sayıda telefon görüşmesinin bulunması, sanığın mahkemedeki beyanında mağdure ile 2013 yılında tanıştığını savunması, ..."nin de bu konuda sanığı doğrulaması, ... raporları içeriklerine göre, sanıkla mağdurenin Mart 2013 tarihinden sonra görüşmeye başlamaları karşısında, ..."ın kabul edilen suç tarihine göre 15-18 yaş grubunda olan mağdure ile bir kez ..."nin cinsel ilişkiye girdiği sırada mağdureyi tutup mastürbasyon yaparak, bir kez de boş bir araziye aracıyla götürerek
cebir, tehdit ya da hile kullanmaksızın göğüsleri ile cinsel organını okşaması şeklinde gerçekleşen eylemlerinin cinsel ilişki boyutuna varmaması nedeniyle suç teşkil etmediği ve ayrıca sanığın eylemlerinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsurlarının da oluşmadığı gözetilmeden müsnet suçlardan beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine hükmedilmesi,
Sanık ... hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince,
HTS raporlarının incelenmesinde sanıkla mağdure arasında 01.08.2012 ila 01.05.2013 tarihleri arasında çok sayıda karşılıklı görüşmenin bulunması, mağdurenin zorla olduğunu iddia ettiği eylemlere yönelik bir müracaatı olmadığı gibi ailesine de bu durumdan bahsetmemesi, mağdurenin olaydan hemen sonra soruşturma makamlarına başvurmamasının haklı ve kabul edilebilir bir gerekçesinin bulunmaması, 2012 Mart ila 2012 Eylül tarihleri arasında 15 yaşından küçük mağdureyle birden fazla kez cebir, tehdit ya da hile kullanmaksızın cinsel ilişkiye girdiği anlaşılan sanık hakkında, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan TCK.nın 103/2-6, 43 ve mağdurenin 15-18 yaş aralığında olduğu dönemde rızasıyla cinsel ilişkiye girme eyleminden TCK.nın 104/1. maddesi uyarınca cezalandırılması yerine, cebir, tehdit, hile olmaksızın gerçekleştiği anlaşılan olaylarda TCK 103/3-a ve aynı Kanunun 103/4. maddelerinin uygulanarak fazla ceza tayini,
Sanığın 3 şahısla cinsel ilişkiye girmesi için kendisini fuhuşa teşvik ettiği idda eden mağdurenin cinsel ilişkiye girdiği şahısları şüpheden uzak şekilde teşhis edememesi, bu şahıslarla cinsel ilişkiye girdiği yeri gösterememesi karşısında, mağdurenin 15 yaşından küçük olduğu dönemde fuhuşa aracılık etmek iddiası ile açılan kamu davasında iddiadan öte herhangi bir delilin bulunmaması nedeniyle sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken fuhuş suçundan dolayı TCK.nın 44. maddesi uyarınca fikri içtima hükümlerin uygulanmasına karar verilmesi,
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda 5237 sayılı TCK.nın 109/1. maddesi yerine olayda uygulama yeri bulunmayan aynı Kanunun 109/2. maddesi uygulanarak fazla ceza tayini,
Şantaj suçundan savunmanın aksine sanığın atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı delil bulunmaması karşısında beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları ile sanıklar ..., ..., ... müdafilerinin duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunmaları bu bakımdan yerinde görüldüğünden, kısmen re"sen de temyize tâbi hükümlerin 5320
sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine göre sanıklar ..., ..., ..."un başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmadıkları takdirde TAHLİYELERİNE, derhal salıverilmelerinin temini için mahalline en seri şekilde bildirilmesi hususunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, 12.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
12.02.2015 tarihinde verilen işbu karar 18.02.2015 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... hazır olduğu halde sanıklar müdafilerinin gıyaplarında tefhim olundu.