Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1553
Karar No: 2018/4033
Karar Tarihi: 05.04.2018

2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/1553 Esas 2018/4033 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan yargılanmış ve hakkında beraat kararı verilmiştir. Ancak katılan vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yapılan incelemeler sonucunda, suçun oluşumu için tebliğ ve ilan usullerinin aranması gerektiği, ancak bu durumun hayatın olağan akışına ve kanunun amacına aykırı olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle, taşınmazdaki inşa sürecinde görev alanlar hakkında suç duyurusunda bulunulması gerekmektedir. Kararın gerekçeli kısmında suç tarihinin eksik gösterilmesi isabetsizdir. Bu nedenlerle, hüküm isteme aykırı olarak bozulmuştur.
KANUN MADDELERİ:
- 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu (Suçun oluşumu için tebliğ ve ilan usullerinin aranması gerektiği belirtilmektedir.)
- 6498 sayılı Kanun (Değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına veya tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği belirtilmektedir.)
- 5271 sayılı Ceza
12. Ceza Dairesi         2016/1553 E.  ,  2018/4033 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
    Hüküm : 5271 sayılı CMK"nın 223/2-a maddesi uyarınca Beraat

    2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1- 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete"de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları veya kullandıkları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün, 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;
    Sözü edilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, şerhin varlığına veya tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
    Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 07/07/1993 tarih ve 4720 sayılı kararı ile belirlenen kentsel sit alanı içerisinde yer alıp, aynı kurulun 15/12/1999 tarih ve 11437 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescillenen, İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 04/02/2010 tarih ve 3231 sayılı kararı ile de koruma grubu II olarak tayin edilen suça konu taşınmazın, sanığın yönetim kurulu başkanlığını yaptığı şirketin mülkiyetinde bulunduğu, İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 14/04/2010 tarih ve 3422 sayılı kararı ile taşınmaza ait I. dönem ve II. dönem restitüsyonların onaylanmasına, restorasyon projesinin uygun olduğuna karar verildiği, Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü uzmanlarınca düzenlenen 29/04/2013 tarihli raporda, onaylı restorasyon projesinden farklı olarak yapının oturum alanının genişlediği, buna paralel olarak 1., 2., 3. ve 4. bodrum katlarda arka cepheye doğru genişleme meydana geldiği, ön cephede 1., 2. ve 3. normal katlarda iki oda yerine üç oda ve arka cephede 4. katta iki oda yerine üç oda bulunduğu tespitlerine yer verildiği, İstanbul II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 09/10/2013 tarih ve 1720 sayılı kararı ile, taşınmaza ilişkin tadilat restorasyon projesinin düzeltmelerle uygun olduğuna karar verildiği, sözü edilen projelendirme ve inşaat süreci dikkate alındığında, bölgenin ve taşınmazın niteliğinin sanık tarafından bilinmediği kabul edilerek, 6498 sayılı Kanun değişikliği ile getirilen tebliğ ve ilan usullerinin aranmasının hayatın olağan akışına ve kanunun amacına aykırı olduğu anlaşılmakla;
    Kentsel sit alanı içerisindeki tescilli taşınmaza ilişkin olarak, Beyoğlu Belediye Başkanlığında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığında ve İstanbul II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünde (suç duyurusu ekinde gönderilenler dışında) mevcut tüm bilgi, belge, proje ve fotoğraflar getirtilip, fen, inşaat ve sanat tarihi alanlarında uzman bilirkişiler refakate alınmak suretiyle olay yerinde keşif yapılması, taşınmazın son durumunun, 09/10/2013 tarih ve 1720 sayılı kurul kararı ile onaylı tadilat restorasyon projesine uygun olup olmadığının, projeye aykırılık bulunup bulunmadığının, projeye aykırı uygulamaların niteliklerinin ve tescilli kültür varlığı ile kentsel sit alanına etkilerinin tereddütsüz şekilde ortaya konulması, sonucuna göre, sanığın soruşturma aşamasındaki savunması dikkate alınarak, taşınmazdaki inşa sürecinde görev alanlar hakkında gereğinin takdir ve ifası için Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulup, dava açılması halinde incelenen dosya ile birleştirilmek suretiyle “yapan” ve “yaptıran” sıfatlarının bir bütün olarak değerlendirilmesi, böylece suçun unsurları tespit edildikten sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve 6498 sayılı Kanun değişikliğine yönelik hatalı değerlendirme ile beraate dair hüküm tesisi kanuna aykırı,
    2- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “2013” şeklinde eksik gösterilmesi,
    İsabetsiz olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 05/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi