11. Hukuk Dairesi 2015/6604 E. , 2016/3370 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22/10/2014 tarih ve 2014/32-2014/575 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 22.03.2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... Misafir ile davalı vekili Av. .... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında 11/06/2010, 13/07/2010, 03/11/2010 ve 28/12/2010 tarihli “Sistem Kullanım Anlaşması" ve "Bağlantı Anlaşması" imzalandığını, sözleşmesinin konusunun davalıya ait iletim sisteminin kullanılmasının hüküm ve şartlarının düzenlenmesi olduğunu, davalının müvekkiline kestiği ceza faturası dayanağı çizelgesinde gösterilen ihlalin gerçekleşmediğini, fider açıldığına dair hiç bir bildirimin müvekkiline yapılmadığını, ihlal gerçekleşmiş olsa dahi "Sistem Kullanma Anlaşmasının" cezai şartlar başlıklı 10. maddesine göre ihlalin .....’ın uyarısına rağmen uyarıda belirtilen süre içinde sona erdirilmemesi halinde ceza tahakkuk ettirilebileceğini ileri sürerek, 26/11/2010 tarihli faturadan dolayı ödenmek zorunda kalınan 86.552,91 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, anlık olan fider açma için önceden uyarı yapılmasının mümkün bulunmadığını, davacıya üçüncü fider açmasından sonra ceza verildiğine göre ilk iki fider açmanın uyarı niteliğinde bulunduğunu, önceki fider açmalara ilişkin cezalara ait üst yazıların da uyarı niteliğinde olacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki 13/07/2010, 03/11/2010 ve 28/12/2010 tarihli sistem kullanım anlaşmalarının 10. maddesinde "Kullanıcının…. Anlaşma hükümlerini ihlal etmesi, söz konusu ihlali ....’ın uyarısına rağmen uyarıda belirtilen süre içinde sona erdirmemesi durumunda .... aşağıda belirtilen cezai şartları uygulayacaktır." hükmünü içerdiği, davalı .... ceza faturası düzenlemeden önce uyarıda bulunmak zorunda olduğundan ve dava konusu Ekim 2010 dönemine ait 26/11/2010 tarihli ceza faturasından önce davacıya uyarı yapılarak süre tanınmadığından ceza faturası düzenlenmesinin sözleşmeye aykırı olduğu, sözleşmeye göre uyarının ceza eylemine münhasır yapılması gerektiği, sözleşme ile amaçlanan uyarının geçmişe değil geleceğe ilişkin olduğu, uyarıya rağmen ihlalin sonuçlandırılmamasının ceza gerektiren hal olarak kabul edilmesinden dolayı davalının önceki fider açmaları ile ilgili üst yazının uyarı yerine geçeceğine dair savunma ve davacı 12/01/2011 tarihli dilekçesi ile davalıya ödemeyi ihtirazi kayıtla yaptığını bildirdiğinden davalının bu yöne ilişkin savunmasına itibar edilmediği, sözleşmeye aykırı fatura düzenleyen ve tahsil eden davalı haksız paranın ödenmesinden iadesine kadar olan zamandaki faizden de sorumlu olduğundan ödeme tarihinden itibaren tarafların tacir oluşu nazara alınarak avans faizi yürütülmesi gerektiği kanaatiyle davalının ödediği 9.455,83 düşülerek bakiye 77.097,08 TL’nin 04/01/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 3.949,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 24/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.