Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2429
Karar No: 2018/4028
Karar Tarihi: 05.04.2018

Taksirle Öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/2429 Esas 2018/4028 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, sanığın taksirle ölüm suçundan mahkumiyet kararını, yapılan kan ölçümlerine göre sanığın aracını bırakmasını temin için gaza basıp sonra fren yapması sonucunda ölenin genel vücut travmasına bağlı kafa, yüz kemik kırıkları ve beyin kanaması sonucu öldüğüne dair delil ve tanıkların ifadelerine dayanarak verdiği bilinçli taksir hükmünü bozdu. Olası kastla öldürme suçunun oluştuğunu belirtti. Kanun maddeleri: TCK 85/1, 22/3, 62/1, 53/6, 63.
12. Ceza Dairesi         2018/2429 E.  ,  2018/4028 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Taksirle Öldürme
    Hüküm : TCK"nın 85/1, 22/3, 62/1, 53/6, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 22/12/2017 tarih ve 2017/3851-2017/2437 sayılı "istinaf talebinin esastan reddine" ilişkin kararın katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Olaydan yaklaşık 4 saat 40 dakika kadar yapılan kan ölçümü ile 0.81 promil alkollü olduğu belirlenen, yerleşik Adli Tıp Kurumu uygulamalarına göre alkol promil miktarının her saat 0.15 promil azaldığı dikkate alındığında olay anında 1.51 promil alkollü olduğunun kabulü gereken sanığın kullandığı aracın arkasına asılan ve olaydan yaklaşık 40 dakika kadar sonra yapılan kan ölçümü ile 3.08 promil alkollü olduğu tespit edilen, buna göre de olay anında 3.18 promil alkollü olduğu anlaşılan ..."ün, arkasına (tamponuna) asıldığı aracını bırakmasını temin için gaza basıp sonra da fren yapması üzerine düşerek genel vücut travmasına bağlı kafa ve yüz kemik kırıklarıyla birlikte beyin kanaması ve gelişen komplikasyonlar sonucu ölümüne neden olduğu somut olayda; dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile tanık ..."ın aksi ispatlanmamış ifadelerine göre, ölenin aracın sanığın sevk ve idaresindeki aracın arkasında bulunan tampona ayaklarını koyarak aracı salladığı, sanığın bu esnada aracı sürmeye devam ettiği, sanığın öleni tamponu kıracağı hususunda uyardığı, ölenin de "kırılırsa kırılsın gerekirse parasını öderiz" dediği ve taraflar arasında küfürleşmenin devam ettiği sırada, sanığın gaza bastığı ve sonrasında fren yaptığı esnada düştüğünün anlaşıldığı, taraflar arasındaki küfürleşmelerin devam ettiği esnada aracı sürmeye devam eden sanığın, aracın arkasına asılmış olan ölenin fren yaptığı esnada düşeceğini açıkça öngörmesine rağmen, sonucu kabullenerek eylemini gerçekleştirdiği, bu nedenle eyleminin olası kastla öldürme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu bilinçli taksirle öldürme suçunu teşkil ettiğinin kabulü,


    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 22/12/2017 tarih ve 2017/3851-2017/2437 sayılı "istinaf talebinin esastan reddine" dair hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 302/2. madde ve fıkrası uyarınca BOZULMASINA, 05/04/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


    MUHALEFET ŞERHİ:
    Sanığın kasten adam öldürme eyleminden dolayı TCK" nın 29/1. maddesi delaletiyle aynı yasanın 81/1, 53 ve 63. maddeleri gereğince cezalandırılması talebiyle kamu davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde, eylemin bilinçli taksirle gerçekleştiği kanaatiyle sanığın TCK" nın 85/1, 22/3, 62 ve 53/6. maddeleri geregince ehliyetinin 3 yıl süreyle geri alınması ve 7 yıl 6 ay hapis cezasıyla tecziyesine hükmedildiği, mahkeme kararına karşı başvurulan istinaf kanun yolu neticesinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesince istemin "Esastan Reddine" karar verildiği, bu karara karşı katılan vekilince temyiz yoluna müracaat edildiği görülmüştür.
    Olayımızda; vakıanın meydana geldiği saatten yaklaşık 4 saat 40 dakika geçtikten sonra yapılan ölçümde 0,81 promil alkollü olduğu (olay anı itibariyle Adli Tıp verilerine göre 1,51 promil) anlaşılan sanığın, yine olaydan 40 dakika sonra alınan kan örneğine göre 3,18 promil alkollü olduğu belirlenen maktülün çocukluk ve asker arkadaşı oldukları, aralarında geçmişte ya da olay tarihinde husumet olduğuna dair bir iddianın da olmadığı, olay günü maktül, sanık ve bir kaç arkadaşının piknik yapmak amacıyla bir araya geldikleri, ölen ve sanık arasında ailevi konuları konuşurken tartışma çıktığı, ölenin piknik yerinden yürüyerek uzaklaştığı, sanığın aracıyla sanığı almak için arkasından gittiği ancak aralarındaki tartışmanın devam ettiği, sanığın ısrarına rağmen ölenin araca binmemekte ısrar ettiği ancak aracın arkasına asılarak sanığa yönelik tacizlerde bulunduğu, ölenin tampona asılıp sanığı taciz etmek isterken sanığında aracını bir miktar hızlandırıp aniden fren yaptığı, ölenin alkolünde etkisiyle dengesini kaybedip yüzüstü düştüğü ve yaralarının etkisiyle öldüğü anlaşılmaktadır.
    Kasta dayalı sorumlulukla taksire dayalı sorumluluğu ayıran husus, failin neticeye yönelik isteme unsurudur. Fail neticeyi istiyorsa kast sorumluluğu, öngörmüyorsa doğal olarak öngörmediği bir şeyi istemesi mümkün değildir taksir sorumluluğu mevcuttur. Bu ikisinin arasında, bilinçli taksir ve olası kast kavramları mevcuttur. Bunların ortak noktası, neticenin tasavvur edilmiş; öngörülmüş olmasıdır. Ayrıldıkları nokta ise, olası kastta neticenin göze alınmış olması sebebiyle istenmiş sayılması, bilinçli taksirde ise kesin olarak istenmemesidir. Olası kastta neticenin istenmiş sayılması söz konusu olduğu için sorumluluk, kasta dayalı sübjektif sorumluluk kapsamında yer almaktadır. Bilinçli taksirde neticenin kesinlikle istenmemesi söz konusu olduğu için sorumluluk, taksire dayalı sübjektif sorumluluk kapsamında kalmaktadır.

    Bu izahatlar da dikkate alındığında; Aralarında husumet bulunmayan tarafların eski arkadaş oldukları, olay günü piknik yapıp alkol aldıkları, aralarında çıkan tartışma nedeniyle ölenin piknik yapılan yerden uzaklaştığı, sanığın aracıyla ölenin arkasından gidip araca binmesi için ısrar ettiği, ölenin bunu ret edip sanığın arabasının tamponuna asılarak ya da vurarak onu taciz ettiği, bu tacizlerin artması üzerine bu durumdan kurtulmak isteyen sanığın aracının hızını bir miktar arttırıp (ifadelere göre 20-30 km) aniden durduğu, dengesini kaybeden ölenin yüz üstü düşerek yaralandığı ve daha sonra yaralanmanın etkisiyle öldüğü, bu açıklamalardan da anlaşıldığı üzere aracını hızlandırıp aniden fren yapan sanığın amacı ölenin tacizlerinden kurtulmaktır. Bu açıklamalar doğrultusunda; sanık böyle bir eylem neticesinde şahsın yaralanabileceğini hatta ölebileceğini öngörmekte ama neticeyi istememektedir. Bu iradesinin tersini yani eylemi gerçekleştirirken öldürme kastı yada olursa olsun kastını (olası kast) ortaya koyacak her türlü şüpheden uzak delil ya da emare bulunmamaktadır.
    Açıklanan nedenlerle; sanığın eyleminin bilinçli taksir kapsamında kaldığı düşüncesiyle fiilin olası kastla işlendiği yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne iştirak etmiyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi