Esas No: 2022/4144
Karar No: 2022/5525
Karar Tarihi: 10.05.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/4144 Esas 2022/5525 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan icra takibinde borçlu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini bahisle takibin durdurularak konulan hacizlerin fekkini talep etti. İlk derece mahkemesi şikayetin kısmen kabulüne, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verdi. Alacaklı ve borçlu tarafından istinaf başvurusunda bulunuldu, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildi. Temyiz yasa yoluna başvurulması üzerine Dairenin bozma kararında takip talebi ve ödeme emrinde talep edilen alacağın TL karşılığının gösterilmediğinden bahisle takibin iptali gerektiği belirtilerek kararın bozulmasına karar verildi. Mahkeme bozma ilamına uygun olarak tarafların beyanlarının alınması ve diyeceklerinin tespiti sonrasında bozma ilamına uyulup uyulmadığına dair ara kararı oluşturmalıdır. Ayrıca takip talebi ve ödeme emrinde talep edilen alacağın TL karşılığının gösterilmediği durumlarda takibin usul ve yasaya uygun başlatılıp başlatılmadığına re'sen dikkat edilmesi gereklidir.
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun, bozma sonrası mahkemece yapılacak işlemleri düzenleyen 429. maddesinin ikinci fıkrasında; mahkeme, temyiz edenden 434. madde uyarınca peşin alınmış olan gideri kullanmak suretiyle, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra, Yargıtay’ın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir hükmü öngörülmüştür.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı İlk Derece Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle takibin durdurularak konulan hacizlerin fekkini talep ettiği, ilk derece mahkemesince şikayetin kısmen kabulüne, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verildiği, alacaklı ve borçlu tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, alacaklı ve borçlu tarafından temyiz yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz’in 21.09.2021 tarihli 2021/3333E. - 2021/7750 K. sayılı ilamı ile hem takip talebinde hem de ödeme emrinde yabancı para alacağının TL karşılığı gösterilmediğinden takibin iptali gerekeceği belirtilerek kararın bozulmasına karar verildiği, bozma ilamı gereğince mahkemece bozmaya uyulup uyulmamasına dair bir karar verilmeksizin, alacaklıya takip talebinde ve ödeme emrinde talep edilen alacağın TL karşılığının gösterilmesi gerektiğinden bahisle muhtıra gönderildiği muhtıranın gereğinin yerine getirilmesi üzerine esastan inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulduğu görülmektedir.
6217 sayılı Kanun'un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun, bozma sonrası mahkemece yapılacak işlemleri düzenleyen 429. maddesinin ikinci fıkrasında; “…Mahkeme, temyiz edenden 434. madde uyarınca peşin alınmış olan gideri kullanmak suretiyle, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra, Yargıtay’ın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir” hükmü öngörülmüştür.
Bu açık hüküm karşısında, mahkemece tarafların beyanlarının alınmasından sonra yapılacak ..., açıkça bozma kararına uyulup uyulmadığına dair ara kararı oluşturmak olmalıdır. Bunun yanında mahkeme, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesindeki yetkisini kullanırken, bozma nedenlerinden her birine, ne sebeple uyduğunu ya da uymadığını gerekçesinde belirtmekle ödevlidir.
Somut olayda mahkemece; Dairemiz bozma ilamı sonrasında HMK'nun 372. maddesi uyarınca davanın tüm taraflarına usulüne uygun şekilde bozma ilamının tebliğ edildiği, bozma sonrası yapılan 26.01.2022 tarihli celseye, taraf vekillerinin katıldığı, borçlu vekilinin bozma ilamına bir diyeceğinin bulunmadığını, alacaklı vekilinin ise, Yargıtay ilamındaki aleyhe hususları kabul etmediğini, mahkemece gönderilen muhtıranın gereğinin yerine getirildiğini
belirterek davanın reddine karar verilmesini istediği, mahkemece bozma ilamına uyma yada direnme konusunda her hangi bir karar verilmediği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıdaki yasa hükümlerine uygun olarak, tarafların bozma ilamına karşı diyeceklerinin tespiti sonrasında bozma ilamına uyulup uyulmaması yönünde karar verilmek suretiyle hüküm tesisi gerekirken, bu hususun göz ardı edilmesi isabetsizdir.
Öte yandan kabule göre de Dairemizin bozma ilamında takip talebi ve ödeme emrinde talep edilen alacağın TL karşılığının gösterilmediğinden bahisle takibin iptaline karar verilmesi gerektiği belirtilmiş olmakla, bahsi geçen bu eksikliğin sonradan giderilmesi mümkün olmayıp takip anında ve takibin usul ve yasaya uygun başlatılıp başlatılmadığı noktasında re' sen gözetilmesi gereken bir noksanlık olduğu nedenle mahkemece bozma ilamına uygun olarak takibin iptaline karar verilmesi gerekirken alacaklıya muhtıra gönderilip eksikliğin tamamlatıldığından bahisle işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığından kararın bu cihetle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 26/01/2022 tarih ve 2021/333 E. - 2022/47 K. sayılı kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi'ne gönderilmesine, 10/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.