Esas No: 2021/11676
Karar No: 2022/5613
Karar Tarihi: 11.05.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/11676 Esas 2022/5613 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bir alacaklı tarafından borçlu şirket ile istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişi şirketler arasında muvazaalı işlemlerin yapıldığı iddiasıyla açılan davada, ilk derece mahkemesi davanın kabulüne karar vermiş, ancak istinaf mahkemesi davanın reddine karar vermiştir. Temyiz edilen kararın ise, borcun doğum tarihinin fesih tarihi olduğu, üçüncü kişi şirketin borcun doğum tarihi itibariyle borçlu şirketin birleşen ortaklarından biri olduğu, davalı üçüncü kişi tarafından mülkiyet karinesinin aksinin ispatlanamadığı gerekçesiyle bozulması talep edilmiştir. Mahkeme, İİK'nın 97/a maddesi gereği mülkiyet karinesinin borçlu ve alacaklı yararına olduğunu vurgulayarak, davalı üçüncü kişi tarafından mülkiyet karinesinin aksi ispatlanamadığından davanın kabul edilmesi gerektiğine karar vermiştir.
Kanun Maddeleri:
- İİK'nın 97/a maddesi: Mülkiyet karinesinin borçlu ve alacaklı yararına olduğunu belirtir.
- İİK'nın 99. maddesi: İstihkak iddiasına ilişkin hükümleri düzenler.
- İİK'nın 364/2. maddesi: Kararın bozulmasında uygulanacak hükümleri belirler.
- HMK'nın 373/2. maddesi: Kararın bozulmasına ilişkin hükümleri düzenler.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Davacı alacaklı, borçlu Şirket ile istihkak iddiasında bulunan şirketlerin ortakları ve yönetim kadrosunun aynı olup, tüm şirketlerin aynı adreste aynı kişiler tarafından yönetildiğini, sürekli ünvan değiştirdiklerini, borçlu ile üçüncü kişi arasında muvazaalı işlemler yapıldığını iddia ederek davanın kabulü ile üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı üçüncü kişi, her iki şirketin ortakları, yetkilileri, faaliyet konu ve adreslerinin farklı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı şirketlerinin merkez adreslerinin farklı olduğu ancak üçüncü kişi şirketin ortaklık yapısının içinde borçlu şirketinde hissedar olduğu, ayrıca borçlu şirketin, ... Sünger İzolasyon ve ... Taahhüt A.Ş.'yi devir alarak birleştiği, bahse konu şirketlerin ortaklarının aynı kişiler, davalı şirketler arasında organik bağın mevcut olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmiş, karara karşı davalı üçüncü kişi istinaf yoluna başvurmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesince, iki şirket arasında ortakları bakımından kısmen organik bağ bulunmakla birlikte bu bağın borcun doğum tarihi, takip tarihi ve haciz tarihinden çok önce sona erdirilmesi, davalı iki şirketin de bağımsız tüzel kişiliğinin bulunması, ortaklarının, tescilli adreslerinin ve faaliyet konularının farklı olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklının İİK’nın 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
Öncelikle, işçi alacaklarından kaynaklı takiplerde borcun doğum tarihi dava tarihi olmayıp akdin fesih tarihidir. Somut olayda, borcun doğum tarihi olan, 30.12.2011 tarihi itibari ile haciz adresinde borçlu şirket faaliyet gösterirken, borçlu şirket 26.6.2015 tarihinde ... ... Taahhüt Pazarlama Sanayi Ve Ticaret A.Ş. ile birleşmiş olup, birleşme tarihi itibari ile de adresinin haciz adresi olduğu görülmüştür. Üçüncü kişi ise, 7.8.2017 tarihi itibari ile haciz adresinde şube olarak faaliyete başlamıştır. Ticaret sicil kayıtlarına göre, üçüncü kişi şirketin son ortakları İnan ...(hakim ortak), ... ve... ise de borcun
doğum tarihi itibari ile bakıldığından borçlu şirket ile birleşen ... ... şirketi üçüncü kişi şirketin ortaklarından biri iken borcun doğumundan sonra anılan şirket ortaklıktan ayrılmıştır. Kaldı ki borçlu şirketin borcun doğum tarihi itibari ile yönetim kurulu başkanının ... olduğu, borcun doğum tarihi itibari ile borçlu şirketin birleştiği ... ... şirketinde ise,...’in hakim ortak olduğu, İnan Kardeş’in de anılan şirkette hissesinin bulunduğu, üçüncü kişi şirketin hakim ortağının da İnan ... olduğu, ayrıca ...’in ... ...’in damadı olduğu, bu haliyle borçlu ile üçüncü kişi şirket arasında organik bağ olduğu görülmüştür. Bu durumda, İİK’nin 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü ve bu yasal karinenin aksinin davalı 3. kişi tarafından kesin ve inandırıcı delillerle ispat edilmesi gerekir. İspat yükü altında olan ve karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip davalı 3. kişinin sunduğu, isteyen her kişi adına düzenlenmesi olanaklı, borcun doğumundan sonra düzenlenmiş bulunan faturalar karinenin aksini ispata yeterli değildir. Tüm bu olgular karşısında, davalı 3. kişi tarafından mülkiyet karinesinin aksi ispatlanamadığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı biçimde davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 23.9.2021 tarih ve 2021/1650 Esas, 2021/1996 Karar sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 11/05/2022 gününde oy birliği ile karar verildi.