16. Hukuk Dairesi 2015/16518 E. , 2017/6739 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 167 ada 1 parsel sayılı 18.635,60 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı, ifraz, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına, 167 ada 9 parsel sayılı 22.000,42 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, başka tapu kaydı, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı ... ve müdahil ... adına eşit hisseler ile tespit edilmiştir. Davacı ..., adına hisseli olarak tespit edilen 167 ada 9 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün, taşınmaza revizyon gören tapu kaydının yüzölçümünden eksik olduğunu iddia ederek dava açmıştır. Yargılama sırasında ... de davacı ile aynı sebebe dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucunda düzenlenen teknik bilirkişi raporu doğrultusunda 176 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanakları davalı hale getirilip, taşınmazların tespit malikleri olan ... ve müşterekleri de davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine, 167 ada 1 ve 9 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine, 167 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının, tespitleri kesinleştirilmek üzere Tapu Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı ... ve müdahil ... adlarına eşit hisseler ile tespit edilmiş bulunan 167 ada 9 parsel sayılı taşınmaz ile davalı ... adına tespit edilmiş bulunan 167 ada 1 parsel sayılı taşınmaz arasındaki sınırda değişiklik bulunmadığı, tarafların taşınmazları evvelden beri aynı sınırlar içerisinde kullandıkları kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Davacı ... ve müdahil davacı ..., adlarına tespit edilmiş bulunan 167 ada 9 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören Haziran 1931 tarih 25 sıra numaralı tapu kaydının miktarının 30.000,00 metrekare olmasına rağmen, taşınmazın yüzölçümünün 22.000,42 metrekare olarak tespit edildiğini, eksikliğin komşu 167 ada 1 parsel sayılı taşınmazda kaldığını iddia ederek dava açmışlardır. 167 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespit maliki olan ... ise, 167 ada 9 parsel sayılı taşınmaz ile 1 parsel sayılı taşınmaz arasındaki sınırın değişmediğini, yıllardır taşınmazların aynı sınırlar içerisinde kullanıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı ve müdahil davacı adına tespit edilmiş bulunan 167 ada 9 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören Haziran 1931 tarih 25 sıra numaralı tapu kaydının iskan sonucu oluştuğu anlaşılmasına rağmen, Mahkemece iskan haritası bulunup bulunmadığı araştırılmamış, davalı ... adına tespit edilen 167 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile aynı ada 2, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlara revizyon gören 01.03.1965 tarih, 1 ve 22.12.1965 tarih, 1 sıra numaralı tapu kayıtları, oluşum nedenini de gösterecek şekilde tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte varsa haritalarının onaylı suretleri dosyaya getirtilmemiş, mahallinde yapılan keşifte söz konusu tapu kayıtları yerel bilirkişilerce sınırları gösterilmek suretiyle yöntemince uygulanıp kapsamları belirlenmemiş, taşınmazların kullanım durumunun ne olduğu araştırılmamış, yalnızca davacı ... ve davalı ..."in beyanları alınarak keşfe son verilmiştir. Mahkemece, davacı ..."in daha önce özel bir mühendislik bürosuna yaptırdığı aplikasyon sonucu düzenlenmiş bulunan, 29.07.2010 tarihli dilekçesi ekinde sunduğu krokiden yararlanılmak suretiyle hazırlanmış teknik bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. O halde sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için; öncelikle 167 ada 9 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören Haziran 1931 tarih 25 sıra numaralı tapu kaydının iskan haritası araştırılarak bulunması halinde dosya içine alınmalı, 167 ada 1, 2, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlara revizyon gören 01.03.1965 tarih, 1 ve 22.12.1965 tarih, 1 sıra numaralı tapu kayıtları oluşum nedenini de gösterecek şekilde tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte varsa haritalarının onaylı suretleri getirtilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi huzuru ile yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında Haziran 1931 tarih 25 sıra numaralı tapu kaydı ile komşu taşınmazlara uygulanan 01.03.1965 tarih, 1 ve 22.12.1965 tarih, 1 sıra numaralı tapu kayıtlarının haritaları bulunduğu takdirde 3402 sayılı Yasa"nın 20. maddesinde belirtilen esaslar çerçevesinde yerel bilirkişiler aracılığı ile yöntemince uygulanmalı, tapu kayıtlarının haritalarının bulunmaması veya uygulama kabiliyetlerinin olmaması durumunda ise, tapu kayıtlarının hudutlarının yerel bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı ve bu suretle kayıtların kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, yine yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazların hangi sınırlar dahilinde, ne kadar zamandır, ne şekilde kullanıldığı hususlarında somut olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, teknik bilirkişiye keşfi izlemeye elverişli, tapu kayıtlarının kapsamlarının işaretlendiği harita düzenlettirilmeli, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla taşınmazlar başında dinlenilmeli, davacı ve müdahil davacı adına tespit edilen 167 ada 9 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün, taşınmaza revizyon gören tapu kaydının yüzölçümünden neden eksik tespit edildiği ve eksikliğin nereden kaynaklandığı belirlenmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 23.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.