2. Ceza Dairesi 2019/10684 E. , 2020/1021 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik suça sürüklenen çocuk ve müdafii ile katılanlar vekili tarafından yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
14.04.2011 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 2.maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000,00 TL dahil adli para cezasına mahkûmiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuk ve müdafii ile katılanlar vekilinin temyiz isteminin CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik suça sürüklenen çocuk ve müdafii ile katılanlar vekili tarafından yapılan temyiz itirazlarına gelince;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Suça sürüklenen çocuk ... ve hakkında yaşları nedeniyle ayrı dava açılan sanıklar ..., ..., ...’ın fikir ve eylem birliği içinde işlemeye karar verdikleri hırsızlık suçundan yaptıkları iş bölümü gereği, sanık ..."in katılanların evine girmesi, sanıklar ..., ... ve suça sürüklenen çocuk ..."ın ise arabada bekleyip gözcülük yapmaları şeklinde gerçekleşen olayda; fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek suça doğrudan iştirak eden suça sürüklenen çocuk ... hakkında, 5237 sayılı TCK"nın 37/1. maddesi yerine, aynı Yasa"nın 39/1. maddesi ile uygulama yapılması suretiyle hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından eksik ceza tayini,
2- Suça sürüklenen çocuk ... ve hakkında yaşları nedeniyle ayrı dava açılan sanıklar ..., ..., ...’ın fikir ve eylem birliği içinde işlemeye karar verdikleri hırsızlık suçundan yaptıkları iş bölümü gereği, sanık ..."in katılanların evine girmesi, sanıklar ..., ... ve suça sürüklenen çocuk ..."ın ise arabada bekleyip gözcülük yapmaları şeklinde gerçekleşen olayda; dosya içeriğine göre konut dokunulmazlığını bozma suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuk ... hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan hüküm kurulurken TCK"nın 119/1-c maddesinin uygulanmayarak eksik ceza tayini,
3- TCK"nın 61. maddesiyle cezanın belirlenmesinde, izlenmesi gereken yöntem açık ve denetime imkan tanıyacak bir biçimde ortaya konulmuştur. Buna göre suç tanımında belirtilen cezanın alt ve üst sınırı arasında ceza belirlenirken madde hükmündeki ölçütler dikkate alınacaktır. Bu düzenleme ile soyut gerekçelerle cezanın alt ve üst sınırdan belirlenmesi şeklindeki yanlış uygulamanın önüne geçilmek istenmiştir. Bir suçtan dolayı TCK’nın 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin birinci fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlar göz önünde bulundurulacak ve somut gerekçeler de belirtilmek suretiyle kanundaki cezanın alt ve üst sınırı arasında takdir hakkı kullanılacaktır. Ayrıca temel ceza belirlenirken aynı Kanun"un 3. maddesinin birinci fıkrasındaki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığı ile orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur.” şeklindeki hüküm de gözetilmek zorundadır.
Temel ceza belirlenirken gösterilen gerekçelerin,dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerle uyumlu olması gerekir. Ceza hukukunun temel ilkelerinden olan cezanın şahsileştirilmesi kuralının amacı ceza ve sanık arasında uygun dengeyi sağlamaktır. İki sınır arasında cezayı belirleme hakime ait ise de, bu yetkinin kullanılmasında adalet ve nesafet kurallarına bağlı kalınması, bu bağlamda suçun işleniş şekli, zararın ağırlığı, kastın yoğunluğu gibi hususların göz önünde tutulmasının yanında gösterilen gerekçelerin dosya ile uyumlu olması gerekmektedir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde,
Sanık ..."un hastanede tedavi görürken tanıştığı katılan ... ile ilişkilerini geliştirerek katılanların evlerini ziyarete gittiği ve katılanların evinin durumuna bakarak katılanların evlerinde çok miktarda altın ve para olabileceği şeklindeki düşüncesini sanık ..., ... ve hakkında ayrı dava açılan suça sürüklenen çocuk ... ile paylaştığı ardından sanıklar ..., ..., ... ve ..."ın katılanların evinde hırsızlık yapma konusunda önceden anlaşarak yaptıkları plan doğrultusunda katılanların evine gittikleri sanıklar ..., ... ve suça sürüklenen çocuk ... arabada beklerken sanık ..."ın tırmanarak balkona çıktığı ve kilitli olmayan balkon kapısından içeri girerek katılanların iddiasına göre toplam değeri 450.000 TL olan, ziynet eşyaları, 2 adet laptop, 1 adet cep telefonu, bir çift erkek ayakkabısı ve 10-15 adet bayan ve erkek parfümünü çaldıkları olayda TCK"nın 61. maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği zaman, meydana gelen zarar, sanıkların kasta dayalı kusurlarının ağırlığı göz önünde bulundurarak hırsızlık suçundan alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle temel cezanın belirlenmesi gerekirken, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınmadan, işlenen fiilin ağırlığı ile orantılı olmayacak biçimde sürüklenen çocuk ...’a hırsızlık suçundan alt sınırdan ceza verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ve müdafii ile katılanlar vekilinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 16/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.