Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/5537
Karar No: 2017/8602
Karar Tarihi: 05.12.2017

Resmi belgede sahtecilik - başkasına ait kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle iftira - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/5537 Esas 2017/8602 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanarak sahte belge düzenlediği ve iftira suçu işlediği gerekçesiyle Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılandı ve mahkum oldu. Ancak, sanığın temyiz itirazları incelendiğinde, kullanılan belgelerin asıllarının ya da onaylı örneklerinin dosya içerisine konulmadığı ve güvenilirliğinin denetlenmediği tespit edildi. Bu nedenle, sanığın temyiz itirazları yerinde görüldü ve hüküm bozuldu. Kararda ayrıca, sanığın zincirleme suç koşullarının oluşmadığı, eylemin tek bir resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu, ancak belge sayısının TCK'nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın tayininde nazara alınması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Kararda, kullanılan kanun maddelerinin detaylı ve açıklayıcı bir şekilde eklenmesi istendi.
11. Ceza Dairesi         2017/5537 E.  ,  2017/8602 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle iftira
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    A-Başkasına ait kimlik ve kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik sanığın temyiz itirazının incelenilmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 14.10.2008 gün ve 49/219 sayılı kararında da açıklandığı üzere; ceza yargılamasının amacı, somut gerçeğin ortaya çıkarılması olup bunun için başvurulan kanıtlama araçlarından biri de belgelerdir. Yargılama makamları suç isnadı nedeniyle oluşan uyuşmazlığı çözümlerken ele geçirilen ve kendiliklerinden getirtilen ya da iddia ve savunma doğrultusunda sunulan belgelerin güvenilirliğini de denetlemek durumundadırlar. Güvenilirliğin denetlenebilmesi için, belgenin aslının veya bunun olanaklı olmaması halinde de aslına uygunluğu yetkili makam veya kişilerce onanmış örnek ya da kopyalarının dosyaya konulması gerekir. Bu açıklamalar ışığında, dosya içinde bulunan ilgili belgeleri onaysız fotokopi olduklarının anlaşılması karşısında; iddianamede delil olarak gösterilen tüm belgelerin ekleri ile birlikte asıllarının ya da onaylı örneklerinin getirilip dosya içerisine konulması gerekirken, onaysız ve eksik belgelere dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    B-Resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik sanığın temyiz itirazlarına gelince;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinde, "değişik zamanlarda" ibaresi yer aldığından, aynı zamanda ve aynı kişiye karşı işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle; dosya kapsamından, aynı zamanda ele geçirilen suça konu belgelerin farklı tarihlerde düzenlendiklerine ilişkin bir delilin bulunmadığının anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç koşullarının oluşmadığı, eylemin bir bütün olarak tek bir resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu, ancak belge sayısının TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın tayininde nazara alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2- 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi