11. Ceza Dairesi 2017/5537 E. , 2017/8602 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle iftira
HÜKÜM : Mahkumiyet
A-Başkasına ait kimlik ve kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik sanığın temyiz itirazının incelenilmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 14.10.2008 gün ve 49/219 sayılı kararında da açıklandığı üzere; ceza yargılamasının amacı, somut gerçeğin ortaya çıkarılması olup bunun için başvurulan kanıtlama araçlarından biri de belgelerdir. Yargılama makamları suç isnadı nedeniyle oluşan uyuşmazlığı çözümlerken ele geçirilen ve kendiliklerinden getirtilen ya da iddia ve savunma doğrultusunda sunulan belgelerin güvenilirliğini de denetlemek durumundadırlar. Güvenilirliğin denetlenebilmesi için, belgenin aslının veya bunun olanaklı olmaması halinde de aslına uygunluğu yetkili makam veya kişilerce onanmış örnek ya da kopyalarının dosyaya konulması gerekir. Bu açıklamalar ışığında, dosya içinde bulunan ilgili belgeleri onaysız fotokopi olduklarının anlaşılması karşısında; iddianamede delil olarak gösterilen tüm belgelerin ekleri ile birlikte asıllarının ya da onaylı örneklerinin getirilip dosya içerisine konulması gerekirken, onaysız ve eksik belgelere dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
B-Resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik sanığın temyiz itirazlarına gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinde, "değişik zamanlarda" ibaresi yer aldığından, aynı zamanda ve aynı kişiye karşı işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle; dosya kapsamından, aynı zamanda ele geçirilen suça konu belgelerin farklı tarihlerde düzenlendiklerine ilişkin bir delilin bulunmadığının anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç koşullarının oluşmadığı, eylemin bir bütün olarak tek bir resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu, ancak belge sayısının TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın tayininde nazara alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.