16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/638 Karar No: 2018/3966 Karar Tarihi: 07.11.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/638 Esas 2018/3966 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme 16. Ceza Dairesi tarafından verilmiştir ve suç Silahlı terör örgütüne üye olma suçudur. Karar TCK'Nin 314/2, 3713 Sayılı Kanunun 5, TCK'Nin 62, 53, 58/9, 63. maddelerine göre mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddedildiğini belirtmektedir. Dosya incelendi ve temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığı için işin esasına geçilmiştir. Kararda yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'Nin 314/2, 3713 Sayılı Kanunun 5, TCK'Nin 62, 53, 58/9, 63. maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2018/638 E. , 2018/3966 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "13.10.2016" yerine "2016" olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiş, gerekçeli kararda hükmün oybirliği ile verildiğinin yazılması ve kararda bir karşı oyunda bulunmaması gözetildiğinde kısa kararda oyçokluğuyla karar verildiğine dair sehven dercedilen kayıt sonuca etkili görülmemiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 07.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.