4. Ceza Dairesi 2014/9910 E. , 2015/2346 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : KYB - 2014/41269
Hakaret suçundan sanık D.. T.."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca, iki kez 1.500 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair, Kartal (kapatılan) 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/04/2009 tarihli ve 2008/1030 esas, 2009/225 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07/02/2014 gün ve 41269 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında: “Benzer bir olayda Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 02/10/2007 tarihli ve 2007/8180-7585 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, sanığın iki polis memuruna yönelik hakaret eylemini aynı suç işleme kararı içinde işlemesi karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 43/2. maddesi uyarınca, aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek fiille işlenmesi durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında yazılı şekilde iki kez hüküm kurulmak suretiyle fazla ceza tayininde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Hakaret suçundan sanık D.. T.. hakkında yapılan yargılama sonucunda, Kartal (kapatılan) 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/04/2009 tarihli kararıyla, iki kez 1.500 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, yoklukta verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 12.12.2012 tarihli kararıyla hükmolunan cezanın miktarına göre temyiz isteminin reddine karar verildiği, bu şekilde kesinleşen kararın infazı aşamasında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına yönelik gerekçeyle kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Sanığın aynı sözlerle birden fazla mağdura yönelik hakaret eyleminde, TCK’nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin, uygulanıp uygulanamayacağının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
Kanun yararına bozma kurumunda geçerli olan “istekle bağlılık kuralı” ve aleyhe bozma yasağı gereğince, isteme konu hususla sınırlı olarak yapılan incelemede;
5237 sayılı TCK’nın “Zincirleme Suç” başlıklı 43. maddesinin 1. fıkrasında; “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır” şeklinde zincirleme suç tanımlanmış, ikinci fıkrasında ise; “Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır” denilmek suretiyle zincirleme suçtan farklı bir müessese olan, aynı nev’iden fikri içtima kuralı düzenlenmiştir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu sistematiğinde, kural olarak yasadaki suç tanımına uygun her bir netice ayrı bir suç oluşturmasına karşın, bu kuralın istisnaları olarak, TCK’nın “suçların içtimaı” bölümünde, 42, 43 ve 44. maddelerine yer verilmiştir. Aynı nev’iden fikri içtima halinde, fiil yani hareket hukuksal anlamda tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Bu durumda hareket tek olduğu için, fail hakkında tek bir ceza verilecek, ancak bu ceza mağdur sayısı fazla olduğu için, TCK’nın 43/2. maddesi yollaması ile 43/1. maddesine göre artırılacaktır.( Ceza Genel Kurulunun 05/06/2012 tarih ve 15/491-219 sayılı ilamı da bu doğrultudadır.)
İncelenen somut olayda; usulsüz yolcu taşımacılığı yaptığı için trafik görevlisi olan müşteki polis memurları tarafından hakkında yasal işlem yapılan sanığın, tek bir fiille her iki müştekiye hakaret etmesi şeklinde iddianamede anlatılan ve mahkemece kabul edilen eyleminde, TCK’nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümleri uygulanması gerekirken, her bir mağdur için ayrı ayrı ceza verilmesi hukuka aykırıdır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Hakaret suçundan sanık D.. T.. hakkında, Kartal (kapatılan) 6. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 14/04/2009 tarih ve 2008/1030 esas, 2009/225 sayılı kararın, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Karardaki hukuka aykırılık aynı Kanun maddesinin 4-d fıkrasına göre, sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, mahkemece basit hakaret suçundan uygulama yapılmış olması da gözetilerek, sanığın TCK’nın 125/1. maddesi uyarınca takdiren 90 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına,
3- TCK’nın 43/1-2. maddesi uyarınca takdiren 1/4 oranında artırılarak, 112 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına,
4- TCK’nın 62/1. maddesi uyarınca mahkemece takdir edilen 1/6 oranında indirim yapılarak, 93 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına,
5- TCK"nın 52/2. maddesi uyarınca günlüğü takdiren 20 TL"den paraya çevrilerek, sanığın 1.860 TL adli para cezasıyla CEZALANDIRILMASINA,
6- İnfazın bu miktar üzerinden yapılmasına, bozulan kararda yer alan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 29.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.