
Esas No: 2013/7795
Karar No: 2014/1924
Karar Tarihi: 14.03.2014
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/7795 Esas 2014/1924 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir 11. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/11/2012
NUMARASI : 2012/462-2012/764
Taraflar arasında görülen sıra cetveline şikayetin yargılanması sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 25.06.2013 gün ve 2013/2804-4368 E.K. sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayetçi vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Şikayetçi vekili, İzmir 5. İcra Müdürlüğü"nün 2007/8536 sayılı takip dosyasında hazırlanan tarihsiz sıra cetvelinde, müvekkilinin açtığı tasarrufun iptali davası nedeniyle davalıların ihtiyati haczinden daha önce ihtiyati hacizi işlendiği halde, şikayet olunanların açtığı tasarrufun iptali davasının 21.04.2011 tarihinde kabul ile sonuçlandığından bahisle paylaştırmanın şikayet olunanların arasında garameten yapıldığı, müvekkiline pay ayrılmadığı, İİK"nın 100. maddesi gereği müvekkilinin de garameten paylaştırmaya dahil edilmesi gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir.
Şikayet olunan T. Garanti Bankası A.Ş. vekili, tasarrufun iptali davası sırasında verilen ihtiyati hacizlerin kendine özgü olup İcra ve İflas Kanunu"nun 100 ve 268 inci maddelerinde uygulanmaması gerektiğini sıra cetvelinin yasaya uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir.
Şikayet olunan LBT Varlık Yönetimi A.Ş. vekili, şikayetçinin ihtiyati haczinin kesin hacze dönüşmediğini, İcra ve İflas Kanunu"nun 100 üncü maddesi şartalarının oluşmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir.
İcra Mahkemesince şikayetçinin açtığı tasarrufun iptali davasında konulan 26.05.2008 tarihli ihtiyati haczin, davanın sonuçlanmaması nedeniyle kesinleşmediği, şikayet olunanların açtığı tasarrufun iptali davasında konulan ihtiyati hacizlerin ise şikayetin kabulüne dair 21.04.2011 tarihli karar üzerine kesinleştiği, şikayetçinin alacağının İcra ve İflas Kanunu"nun 100 üncü maddesindeki belgelere dayanmadığı; paylaştırmanın, haczi kesinleşen davalılar arasında garameten yapılmasında yasaya aykırılık olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine dair verilen karar, şikayetçi vekilinin temyiz itirazı üzerine Dairemizce onanmıştır.
Bu kez şikayetçi vekili kararın düzeltilmesini istemiştir.
Mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmiş; Dairemizce aynı gerekçe benimsenerek kararın onanmasına karar verilmiştir. Oysa yerel mahkeme gerekçesi üç noktadan hatalıdır.
İlk olarak şikayetçinin alacağının İcra ve İflas Kanunu"nun 100 üncü maddesinde gösterilen şartları taşımadığı belirtilmiş ise de şikayetçinin İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde görülen 2008/364 E. sayılı tasarrufun iptali davasını açtığı tartışmasızdır. Aciz vesikasının bulunması tasarrufun iptali davalarında dava şartı olduğundan, şikayetçinin aciz vesikasının bulunmadığı ve anılan Yasal düzenlemeki şartları haiz olmadığı kabul edilemez.
İkinci olarak şikayetçinin açtığı tasarrufun iptali davasının derdest olduğu ve ihtiyati haczinin bu nedenle kesinleşmediği yönündeki tesbit de hatalıdır. Zira ihtiyati haciz sahibi alacaklı da sıra cetveline dahil edilmeli ve ihtiyati haczi eğer kesinleşmemişse, hak sahibi olması halinde kendisine ayrılan pay ödenmeyip depo edilmelidir. İhtiyati haczin kesinleşmesinin, sonucuna bağlandığı davanın veya şikayetin akibetine göre, ihtiyati haciz kesinleşirse depo edilen tutarın bu alacaklıya ödenmesi; bu dava veya şikayetin reddedilmesi halinde ise sıra cetvelindeki diğer hak sahiplerine ödenmesi gerekir.
Üçüncü hata şikayetçinin 26.05.2008 tarihli ihtiyati haczine dayanılmış olmasıdır. Tapu kayıtlarının incelenmesinde, şikayetçinin bu tarihte bir ihtiyati haczi tapuda görünmemekte; şikayetçi bakımından bu tarihli bir ihtiyati tedbir kararının şerh edildiği anlaşılmaktadır.
Bu türde bir ihtiyati tedbir kararının kesinleşmesi ya da paraya çevrilmesi mümkün değildir. İhtiyati tedbir kararları açıklanan nedenle sıra cetveline de giremezler.
Mahkemece, şikayetçinin açtığı davada konulan ihtiyati tedbir kararının sıra cetveline alınmamasında yasaya aykırı yön bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesi ve Dairemizce de bu gerekçe ile hükmün onanması gerekirken; yazılı ve yerinde olmayan gerekçeyi benimser şekilde verilen onama kararı doğru olmamıştır.
Açıklanan durum karşısında şikayetçi vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin 25.06.2013 gün ve 2013/2813-4368 E.K. sayılı kararının kaldırılmasına; sonucu itibariyle isabetli görülen yerel mahkeme kararının yukarıda belirtilen değişik gerekçe ile onanmasına karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle ikayetçi vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin 25.06.2013 gün ve 2013/2804-4368 E.K. sayılı kararının kaldırılmasına ve sonucu itibariyle isabetli görülen yerel mahkeme kararının yukarıda belirtilen değişik gerekçe ile ONANMASINA, karar düzeltme peşin harcının istek halinde iadesine, 14.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.