MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 62/1, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet


Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmü sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
10.06.1942 gün 26-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 09.05.2017 tarih ve 2014/469 Esas, 2017/260 Karar sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere, merci tayini kararları kesin olup, görev konusunun tekrar değerlendirme konusu yapılamayacağı, somut olaya ilişkin yapılan yargılama sırasında da, Ayvalık 2. Asliye Ceza Mahkemesi ile Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesi arasında çıkan görev uyuşmazlığı sonucunda, Yargıtay 5. Ceza Dairesi"nin 23/02/2012 tarih ve 2012/653 Esas ve 2012/942 Karar sayılı ilamıyla görevli mahkemeyi kesin olarak belirlediği anlaşılmakla, bu kapsamda yapılan incelemede;
Katılanların ...ilçe merkezinde ... bayiliği yaptıkları 2006 yılı içerisinde sanık ... ve temyiz dışı sanık ...’nin ...Semtinde ... Group İnşaat adı altında satış bürosu açarak ... ile ... Adasında inşaat yaptıklarına dair reklam broşürleri astıkları, firma yetkilisi olarak her iki sanığın tanıtım amaçlı katılanların işyerine geldikleri, o dönemde bir daire satın almayı düşünen katılanların bu sebeple ... Mevkiinde yapılan villalardan bir tanesini 35.000 TL peşin geri kalanını bayiden firmanın ihtiyaçları kadar ürün vermek suretiyle toplam 140.000 TL bedelle satın alma konusunda anlaştıkları, buna dair 21.12.2006 tarihli konut satış sözleşmesini imzaladıkları, 26.12.2006 tarihinde firmanın talebi üzerine kendilerine ödenecek peşin paradan mahsup edilmek üzere bildirdikleri hesaba katılanlar tarafından 21.770 TL"lik havale gönderildiği, ayrıca peşin ödeyecekleri paradan mahsuben katılanlardan 3 adet klima, 1 adet lcd televizyon aldıkları, daha sonra henüz ortada inşaat olmadığı için katılanlara talepleri üzerine yapmış oldukları ödemeye teminat olarak bir başka dairenin satışı için ... isimli şahıstan almış oldukları senetleri verdikleri,belediyeden izin ve ruhsat alamadıklarından bahisle inşaatlara başlayamadıklarını söyledikleri daha sonra ise piyasadan yapacakları daireler için peşin paralar alarak ortadan kaybolduklarının iddia edildiği olayda,sanık ...’nin savunmasında, şirketlerini ... İnşaat sahibi ...’a devrettiklerini, katılanların... ile yeniden bir sözleşme yaptıklarını ve devri kabul ettiklerini, dolandırıcılık kastı ile hareket etmediklerini savunması; temyiz dışı sanık ...’nin belediyenin yapmış oldukları inşaatları sit alanı olarak durdurdukları için inşaata devam edemediklerini ve katılanlara olan borçlarını kabul ettiğini beyan etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından,... İnşaat sahibi...’ın açık kimlik bilgilerinin tespiti ile katılanlar ile bu şekilde bir sözleşme yapıp yapmadığı hususunda tanık olarak dinlenilmesi ve bu hususta katılanların da beyanlarının alınması, sanığın daire satışı yaptığı bina için Belediyeye herhangi bir ruhsat başvurusu yapıp yapmadığı, onaylı bir mimari projesinin bulunup bulunmadığı, inşaatın başladıktan sonra belediye tarafından durdurulup durdurulmadığı hususlarının belirlenmesi, ayrıca sanığın ve ...Group İnşaat A.Ş isimli şirketin ticaret sicilinde kaydının olup olmadığı ve sanığın söz konusu şirketin yöneticisi veya şirket adına hareket etmeye yetkili temsilcisi olup olmadığının tespiti ile eylemin sübutu halinde TCK’nın 158/1-h maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığının tespiti, yine katılanların beyanlarında 26.12.2006 tarihinde 21.770 TL para havale ettiklerini, daha sonra ise 3 adet klima, 1 adet lcd televizyonu sanıklara verdiklerini beyan ettikleri, zincirleme suçta suç tarihinin son suçun işlendiği tarih olduğu gözetilerek katılanlardan sanıklara 3 adet klima, 1 adet lcd televizyonu verdikleri tarihin sorulması ile suç tarihininde kesin olarak belirlenmesi neticesinde sanıkların hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına 26/06/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.