Silahlı terör örgütüne üye olmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1566 Esas 2018/3955 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1566
Karar No: 2018/3955
Karar Tarihi: 07.11.2018

Silahlı terör örgütüne üye olmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1566 Esas 2018/3955 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesinin vermiş olduğu karara göre, suçlama Silahlı terör örgütüne üye olmak şeklinde gerçekleşmiştir. Temyiz eden kişinin talebinin reddi nedenleri bulunmadığından kararın esasına geçilmiştir. Mahkeme, yargılama sürecinde usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığını, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğini, iddia ve savunmaların eksiksiz bir şekilde alındığını ve sonucun tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandığı sonucuna varmıştır. Sanık müdafiinin temyiz dilekçesindeki nedenler yetersiz bulunduğundan dolayı temyiz davası reddedilmiştir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri.

16. Ceza Dairesi 2018/1566 E. , 2018/3955 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmak
Hüküm : TCK 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı,başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, çocuğunu örgütle iltisaklı okula göndermesinin örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA 07.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.