17. Hukuk Dairesi 2016/2870 E. , 2018/7403 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı alacaklı vekili, borçlu davalı ... Gıda ve Tem. Mad. Tic. Paz. Ltd. Şti hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı, alacaklılardan mal kaçırma amacı ile dava konusu araçlarını diğer davalılara devrettiğini, bu devre ilişkin tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, araçların takipten önce alındığını, mal kaçırma amaçlarının olmadığını, ... plakalı aracın davalı ..."a borcuna karşılık devredildiğini haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu araçların satış tarihinde henüz takibin başlamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki k... düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları, üç grup altında ve İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak, bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar, sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır (İİK.md.281). Bu yasal nedenle de, davacı tarafından İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerden birine dayanılmış olsa dahi, mahkeme bununla bağlı olmayıp, diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir (Y.H.G.K.25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı). Genelde denilebilir ki, borçlunun iptal edilebilecek tasarrufları, alacaklılarından mal kaçırılmasına yönelik olarak yapılan ivazsız veya aciz halinde yapılan tasarruflar ile alacaklılarına zarar verme kastıyla yapılan tasarruflardır.
Öte yandan bu davaların görülebilmesi için genel dava şartları yanında, tasarrufun borcun doğumundan sonra gerçekleşmesi gibi özel dava şartlarınında bir arada bulunması gerekir.
Somut olayda, dava dayanaklarından ... 3.İcra Müdürlüğü"nün 2014/3005 sayılı takip dosyasındaki alacak 10.01.2013 tarihinden başlayan çeklere ilişkindir.Dava konusu ... ve ... plakalı araçlar bu tarihten sonra 22.01.2013 tarihinde, ... plakalı araç ise 09.01.2013 tarihinde borçlu tarafından elden çıkarılmıştır. Diğer takip dosyası olan ... 5.İcra Müdürlüğü"nün 2014/750 sayılı takip dosyasındaki borcun dayanağı ile ilgili olarak dosyada bir bilgi bulunmamaktadır. Davacı ve borçlu arasında süregelen bir ticari ilişkinin mevcut olduğu dosya içeriği ile sabittir. Ticari hayatta çeklerin vadeli ödeme aracı olarak kullanıldığında bir gerçektir. Bu durumda ... 3.İcra Müdürlüğü"nün 2014/3005 sayılı takip dosyası yönünden iptali
istenilen tasarrufların borcun doğmundan sonra gerçekleştiğinin kabulü gerekmektedir. Diğer dava konusu ... 5.İcra Müdürlüğü"nün 2014/750 sayılı takip dosyasındaki borcun dayanağı araştırılarak gerekirse tacir olan davacı ve borçlunun ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak sonuca ulaşılması gerekirken, mahkemenin hatalı değerlendirme yaparak takip tarihini esas almak sureti ile yazılı şekilde karar vermesi usul ve yasaya aykırıdır.
2-İİK.nun 282. maddesi gereğince de iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir. Dava konusu olayımızda, ... plakalı araç 22.01.2013 tarihinde borçlu tarafından davalı ..."e o da 03.12 2014 tarihinde dava dışı ..."ya o da 10.08.2015 tarihinde yine dava dışı ..."e devretmiştir. ... plakalı araç borçlu tarafından 09.01.2013 tarihinde davalı ..."a o da 21.01 2013 tarihinde dava dışı ..."ya satmıştır. ... plakalı araç ise 22.01.2013 tarihinde borçlu tarafından davalı ..."e o da dava dışı ..."ya satmıştır. Buna göre ..., ... ve ... dördüncü kişi konumunda bulunduğundan davacıdan anılan bu şahısları davaya dahil etmeyi isteyip istemediğini, yoksa davayı bedele mi dönüştürdüğü sorularak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de isabetsiz olmuştur.
3-Kabule göre ise, dava ön koşul yokluğundan red edildiğine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2.maddesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsiz olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 05.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.