2. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/16544 Karar No: 2016/6698
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/16544 Esas 2016/6698 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2015/16544 E. , 2016/6698 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından, reddedilen manevi tazminat, kişisel ilişki ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 04.04.2016 günü tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı erkek tarafından davalı kadın aleyhine açılan ve reddedilip kesinleşen, ...Aile Mahkemesinin 2008/951 esas ve 2010/548 karar sayılı kararında, erkeğin, eşinin ve çocuğun tedavilerine katkıda bulunmadığı kabul edilmiştir. Bu durumun davalı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 TBK. md. 50, 51, 52, 58) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Velayetleri anneye verilen müşterek çocuklar İdil ve Alp 2002 doğumlu olup idrak çağındadırlar. Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklan Sözleşmesinin 12. maddeleri, idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesini öngörmektedir. Mahkemece, küçüklerin kişisel ilişki konusunda görüşleri alınmamıştır. Bu nedenle, mahkemece adı geçen küçüklerin kişisel ilişki konusunda görüşleri alınıp, gerektiğinde uzman bilirkişiden kişisel ilişki konusunda sosyal inceleme raporu da alınarak deliller hep birlikte değerlendirmek suretiyle kişisel ilişki hakkında düzenleme yapılması gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmamıştır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün,yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1.bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.04.2016 (Pzt.)