14. Hukuk Dairesi 2014/16441 E. , 2016/1170 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.12.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalılar vekili, aynen taksim olmadığı takdirde satış suretiyle ortaklığın giderilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, Dairemizin 20.09.2013 tarihli 2013/11684 Esas, 2013/11907 Karar sayılı ilamı ile; "dava konusu 844 sayılı parsel üzerindeki muhdesatlar ile arz hisseleri arasındaki oranlamada satış bedelinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği, yüzdelik veya bindelik aynı tür oran kurularak belirlenmesi gerekir. Mahkemece, hüküm sonucunun 3. maddesinde % 12,90 payın davalı ..."ya, % 21,71 payın davalı ..."ya, 0,065,58 payın ..."ya, 0,015,60 payın davalı ..."ya, 0,071,59 payın davalı ..., ..., ... ve davacıya, 0,077,05 payın davalı ..."ya, ödenmesine biçiminde farklı tür oranlar gösterilmek suretiyle ayrıca muhdesat sahiplerine yapılacak ödemeler çıkarıldıktan sonra geriye kalan payın da açıkça gösterilmeyerek infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulduğu görülmüştür. Mahkemece, denetime elverişli ve infazda tereddüt yaratmayacak şekilde bir karar verilmesi için 844 sayılı parselle ilgili 11.03.2013 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen arz ve muhdesatların toplam değerinin ne kadarının arza, ne kadarının muhdesata isabet ettiği konusunda oran kurulması için bilirkişilerden ek rapor alınarak satış sonucu elde edilecek bedelin belirlenen bu orana göre paylaştırılması gerekir" gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir.
Paydaşlığın satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir.
Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; mahkemece, satış bedelinin 844 parsel sayılı taşınmazda bilirkişi tarafından belirlenen oranlar dahilinde muhdesat bakımından hak sahiplerine ödenmesine karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak, muhdesat sahiplerine yapılacak ödemeler çıkarıldıktan sonra geriye kalan payın açıkça gösterilmeyip, taşınmaz satış bedelinin arza isabet eden değerinin ödenmesine ilişkin hüküm kurulmaması doğru görülmemiştir.
Öte yandan ortaklığın giderilmesi davaları iki taraflı davalarda olup taraflar harç ve yargılama giderlerinden satış bedelinden aldıkları pay oranında sorumludurlar. Satış bedeli üzerinden alınacak harcın taraflardan payları oranında tahsil edileceğinin belirtilmemiş olması, ayrıca dava konusu taşınmazın satışının genel açık artırma suretiyle yapılacağının belirtilmemiş olması da doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 01.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.