Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/26670 Esas 2015/12648 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/26670
Karar No: 2015/12648
Karar Tarihi: 02.06.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/26670 Esas 2015/12648 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 321. maddesine göre, kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerektiğini belirterek, hükümlerin tüm unsurları ve gerekçesiyle birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunlu olduğunu ifade etmiştir. Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz dilekçesi sunarak kararı temyiz etmeleri mümkün olsa da, gerekçeli kararın taraflara tebliği gereklidir. Kanun maddeleri ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 321/2 ve 5521 sayılı Kanun'un 8. maddesidir.
21. Hukuk Dairesi         2014/26670 E.  ,  2015/12648 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    K A R A R

    01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321.maddesinin 2.fıkrasına göre; kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur (Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir).
    Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nın 321/2 maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. 5521 sayılı Kanun‘un 8.maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının “hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal” olarak anlaşılması zorunludur.
    Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veya gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanması mümkün olduğundan, gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekir.
    Davanın tümden kabulü ya da reddi söz konusu olsa bile tarafların kararın gerekçesini temyiz etmekte hukuki yararları bulunabileceğinden, bu gibi durumlarda bile gerekçeli kararın yöntemince taraflara tebliği zorunludur.
    Yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda;
    Temyiz eden davalı vekillerince sunulan temyiz dilekçelerinin HUMK‘un 433. maddesi gereğince davacılar vekiline yöntemince tebliğ edilerek, tebliğat parçası eklendikten sonra gönderilmek üzere,
    Dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.