14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/5970 Karar No: 2016/1163 Karar Tarihi: 01.02.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/5970 Esas 2016/1163 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/5970 E. , 2016/1163 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, 02.04.2007 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1997/542 Esas 1997/499 Karar sayılı, 15.05.1997 tarihli ilamı ile kök muris ...’in mirasçılık belgesinin düzenlendiğini, murisin ... makamlarından verilmiş aile nüfus kayıt tablosu incelendiğinde adı geçenin mirasçısı olarak ..."in dışında ... ile ..."ı bıraktığı belirtilerek mirasçılık belgesinin iptali ile yeni mirasçılık belgesinin düzenlenmesini talep etmiştir. Davalılar, yargılamaya katılmamışlardır. Mahkemece, davanın kabulüne, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1997/542 Esas, 1997/499 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaline karar verilmiş, muris ..."in yeni mirasçılık belgesi düzenlenmiştir. Hükmü, davalılar ..., ... ve ... ile davacı vekili temyiz etmiştir. Somut olayda, mirasçılık belgesinin iptali davacı tarafından taşınmazlar hakkında uygulanmak için talep edildiğinden mirasbırakan ve mirasçılar bakımından 1062 sayılı Mukabele-i Bilmisil Kanunu ile murisin ölüm tarihindeki Tapu Kanununun 35. maddesindeki sınırlamalar yönünden araştırma yapılması gerekmektedir. Diğer yandan, mirasçılar ... (1933 doğumlu), ... (1932 doğumlu), ... (1932 doğumlu) ... Müdürlüğünün yazılarında ... (...) olarak belirtildiğinden bu mirasçıların aynı kişiler olup olmadıklarının araştırılması gerekirken farklı mirasçılar kabul edilerek pay verilmesi de yerinde değildir. Mahkemece, belirtilen bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ..., ... ve ..."in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde davalılara iadesine, 01.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.