14. Hukuk Dairesi 2015/17692 E. , 2016/1154 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.09.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil ve tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 06.10.2015 günü mürafaa icrasından sonra dosyada görülen eksiklik nedeniyle evrak mahalline iade edilmiştir. Anılan eksikliğin giderilmesinden sonra dosya tekrar Dairemize gönderilmiş olmakla içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece, 2190 ada 1 ve 2 sayılı parseller yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle, diğer parseller yönünden ise davanın konusuz kalması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 2014/2111 Esas 2011/6997 Karar sayılı 27.05.2014 tarihli ilamı ile "2190 ada 1 ve 2 parseller yönünden davacının, davalıdan daha önce 06.11.2007 tarihinde paydaş olduğu, TMK"nın 732. maddesi uyarınca önalım hakkı bulunduğu gibi, davanın da 2 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmakla işin esasına ilişkin inceleme yapılması gerektiği,
Önalım davasına konu olup yargılama sırasında 30.09.2013 tarihli ihale suretiyle üç adedi dava dışı kişilere, bir adedi de davalıya satılan taşınmazlara yönelik olarak, HMK’nın 125. maddesi gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken dava tarihi itibariyle dava hakkı bulunan davacının bu parsellere yönelik davasının konusuz kaldığı gerekçesi ile istemin yazılı şekilde reddi de doğru olmamıştır" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne, 2190 ada 1 ve 2, 2191 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden önalım talebinin kabulü ile satışı yapılan payların iptali ile davacı adına tesciline, satış memurluğunda yapılan ihale sonucu satıldığı anlaşılan 2191 ada 1, 2192 ada 2, 2207 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise depo edilen satış bedeli ve masraflarının davalıya, satış memurluğunca yapılan ihale sonucu davalı payına düşen bedelin ise davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Somut olayda; mahkemece, 2190 ada 1 ve 2, 2191 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talepleri kabul edilmiş ise de taraf beyanlarından 2190 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 3. kişiye ihale edilerek satıldığı, tapu kayıtlarından 2190 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ifraz görerek farklı parsellere ayrıldığı anlaşıldığından, 2191 ada 2 sayılı parselin ise davalıya ihale edildiği bildirilmiş ise de davacının payının devam edip etmediği incelenerek açıklanan bu parseller yönünden önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebinin koşullarının devam edip etmediği araştırılarak devam etmiyor ise HMK"nın 125. maddesi gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
Yargılama esnasında satış memurluğunca yapılan ihale sonucu satılan 2191 ada 1, 2192 ada 2, 2207 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise davacı taraf HMK"nın 125. maddesi gereğince tazminat davası olarak davaya devam etmiş, mahkemece önalım bedelinin davalıya, satış memurluğunca yapılan ihale sonucunda davalı payına düşen ve tedbir konulan bedellerin davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Ancak, dosya kapsamında ihaleye konu edilen davalı payı ile önalım talebine konu 29.09.2011 tarihli akitteki payların aynı olup olmadığı yönünde araştırma yapılmamıştır. Mahkemece, 2191 ada 1, 2192 ada 2, 2207 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden dava konusu akit konusu olan hisse miktarı ile satış memurluğunca ihale edilen ve bedelinin davacıya ödenmesine karar verilen hisse miktarının karşılaştırılarak ve tazminat bedelinin önalım akdine konu hisse bedeli kadar olması gerektiği hususu üzerinde durularak gerekirse bu hususta bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.350,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıran taraflara iadesine, kararın tebliginden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.