6. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/8552 Karar No: 2015/11310 Karar Tarihi: 21.12.2015
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2015/8552 Esas 2015/11310 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2015/8552 E. , 2015/11310 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 10. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 18/12/2014 NUMARASI : 2014/630-2014/997
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kesinleşen icra takibi nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı 01.11.2011 başlangıç tarihli sözlü kira sözleşmesine dayanarak 09.04.2014 tarihinde tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile 01.05.2012 – 01.04.2014 tarihleri arasındaki 16.800,00 TL kira alacağının işlemiş faizi ile birlikte tahsilini istemiş, ödeme emri davalı kiracıya 16.04.2014 tarihinde tebliğ edilmekle, icra takibine itiraz edilmediğinden takip kesinleşmiştir. Davacı alacaklı tarafından davalı kiracı hakkında yapılan takibe itiraz edilmediği ve ödemede bulunulmadığı, bu şekilde takibin kesinleştiği iddia edilerek 27.08.2014 tarihinde kiralananın tahliyesi istemi ile dava açılmış, mahkemece davalı borçluya ödeme emri tebliğine rağmen kanuni süreleri içerisinde herhangi bir itiraz ve ödemede bulunulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve kiralananın tahliyesine karar verilmiştir. Her ne kadar mahkemece takibin kesinleştiği gerekçesiyle kiralananın tahliyesine karar verilmiş ise de, davalı borçlu temyiz dilekçesinde takibe yasal süre içerisinde itiraz ettiğini bildirerek 21.04.2014 tarihli itiraz dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Düzce İcra Tevzi Bürosunun 21.04.2014 tarih ve 2014/814 muhabere sayılı yazısından, davalı borçlu vekili H. K. tarafından verilen itiraz dilekçesinin İstanbul Anadolu 4.İcra Dairesine gönderilirken ilgili icra dosya numarasının 2014/8147 olarak yazılması gerekirken, hataen 2014/814 olarak yazılıp gönderildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda takibe itiraz edildiği kabul edilmekle takibin kesinleştiğinden bahsedilemez. İcra takibine itiraz edilmesi halinde itirazın kaldırılmasına karar verilmeden kiralananın tahliyesine kararı verilemeyeceğinden, mahkemece öncelikle davalının itirazı üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.