Esas No: 2013/266
Karar No: 2013/1064
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2013/266 Esas 2013/1064 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Bölümü 2013/266 E. , 2013/1064 K.- 2247 SAYILI YASADA ÖNGÖRÜLEN KOŞULLARI TAŞIMAYAN BAŞVURUNUN, AYNI YASANIN 27. MADDESI UYARINCA REDDİ GEREKTIĞI
- UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA KANUN (2247) Madde 27
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.
Davacı : G.D. Vekilleri : Av.M.H.D., Av.K.A.F. Davalılar : 1-Gülüç Belediye Başkanlığı (Asliye Hukuk Mahkemesinde ve İdare Mahkemesinde) Vekili : Av.Y.E. 2-Karayolları Genel Müdürlüğü(Sulh Hukuk Mahkemesinde ve İdare Mahkemesinde) Vekili : Haz.Av.M.G. O L A Y : 1-Davacı vekili, müvekkilinin maliki bulunduğu 67……. plaka sayılı araç ile Kdz.Ereğli’den Alaplı istikametine seyir halinde iken, Gülüç mevkii’ne geldiğinde, yolda bulunan davalı kuruma ait rögar kapağının açılması üzerine aracın arka tekerleği rögar çukuruna düştüğünü, lastiğinin patladığını, aracın hakimiyetini kaybeden müvekkilinin 34…….. plaka sayılı araca çarptığını; kazanın ve hasarın oluşumunda kusurun tamamen davalıya ait olduğunu; olaydan dolayı 34…….. plaka sayılı araç malikine 2.500.000.000.-TL ödemek zorunda kaldıklarını, davacının aracı için 2.650.000.000.-TL tamir ve parça bedeli verildiğini, araçta 500.000.000-.TL değer kaybı meydana geldiğini ifade ederek; toplam 5.650.000.000.-TL zararın olay tarihi olan 13.06.2004 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tazmini istemiyle Gülüç Belediye Başkanlığına karşı, Asliye Hukuk Mahkemesinde 27.9.2004 tarihinde dava açmıştır. 2-KARADENİZ EREĞLİ 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ:16.12.2004 gün ve E:2004/535, K:2004/548 sayı ile, idarenin kamu hizmetlerinin yürütülmesi sırasında kişilere verdiği zararı tazmin ile sorumlu bulunduğu; tazmini istenen zararın idari eylem veya işlemlerden doğması halinde bu zararın idari yargıda açılacak tam yargı davası ile talep edilebileceği; hizmet kusuru, bağımsız bir niteliğe sahip soyut, objektif, anonim ve idarenin kusuru olduğu için, buna ilişkin ihtilafların çözüm yerinin idari yargı olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmesi üzerine bu karar, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 12.2.2008 gün ve E:2007/4610, K:2008/535 sayılı kararıyla onanmış ve anılan karar kesinleşmiştir. 3- Davacı vekili bu kez aynı istemle, Karayolları Genel Müdürlüğüne karşı, Sulh Hukuk Mahkemesinde 26.6.2008 tarihinde dava açmıştır. 4-KDZ.EREĞLİ 2.SULH HUKUK MAHKEMESİ:4.11.2008 gün ve E:2008/407, K:2008/735 sayı ile, davanın, davacının Karayolu üzerinde bulunan rögar kapağının açılması sonucu meydana gelen zararını davalı Karayolları Genel Müdürlüğü"nden tahsili amacıyla açılmış tazminat davası olduğu, aynı konuda 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde Gülüç Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davada görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verildiği; dava konusu zararı doğuran olayın idari eylem ve işlemden doğduğu, davacının dava konusu zararını idari yargıda tam yargı davası açarak talep etmesinin gerekli olouğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; temyiz edilmesi üzerine bu karar, Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 15.3.2011 gün ve E:2011/249, K:2011/3952 sayılı kararıyla onanmış ve anılan karar kesinleşmiştir. 5-Davacı vekili bu defa da, aynı istemle, Karayolları Genel Müdürlüğü ile Gülüç Belediye Başkanlığına karşı, İdare Mahkemesinde 16.12.2011 tarihinde dava açmıştır. 6- ZONGULDAK İDARE MAHKEMESİ:27.12.2011 gün ve E:2011/2387, K:2011/2061 sayı ile, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun "Karayolları Genel Müdürlüğünün Görev ve Yetkileri" başlıklı 7.maddesinin (a) bendinde, yapım ve bakımdan sorumlu olduğu Karayollarında can ve mal güvenliği yönünden gerekli düzenleme ve işaretlemeleri yaparak önlemleri almak ve aldırmak Karayolları Genel Müdürlüğünün görev ve yetkileri arasında sayılmış; aynı Yasanın, 19.01.2011 tarih ve 27820 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değişik "Görevli ve Yetkili Mahkeme" başlıklı 110. maddesinde "İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dâhil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafîk kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır." hükmü, geçici 21.maddesinde ise "Bu Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasının göreve ilişkin hükmü, yürürlüğe girdiği tarihten önce idari yargıda ve Askeri Yüksek idare Mahkemesinde açılmış bulunan davalara uygulanmaz." hükmünün yer aldığı; dava dilekçesi ve eklerinin incelenmesinden, 13.06.2004 tarihinde Kdz. Ereğli istikametinden Alaplı istikametine 67…… plakalı aracı ile gitmekte olan davacının yolda bulunan davalı idareye ait logar kapağının açılması sonucu geçirdiği trafik kazası nedeniyle oluşan 5.650,00-TL tutarındaki zararının karşılanması talebiyle Alaplı Noterliğinin 23.8.2004 tarih ve 03868 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı Gülüç Belediyesine başvurduğu, başvurunun zımnen reddi üzerine Gülüç Belediye Başkanlığına karşı açılan davada Kdz. Ereğli 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.12.2004 tarih ve E:2004/535, K:2004/548 sayılı davanın görev yönünden reddine ilişkin kararının Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 12.02.2008 tarih ve E:2007/4610, K:2008/535 sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği, bu defa davacı tarafından aynı istemle Karayolları Genel Müdürlüğüne karşı açılan davada Kdz. Ereğli 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 04.11.2008 tarih ve E:2008/407, K2008/735 sayılı kararı ile davanın görev yönünden reddedildiği, söz konusu kararın Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 15.03.2011 tarih ve E:2011/249, K:2C"l 1/3952 sayılı kararı ile onanarak kesinleşmesi üzerine davacı tarafından Gülüç Belediye Başkanlığı ve Karayolları Genel Müdürlüğünün hizmet kusuru işlediğinden bahisie 5.650,00-TL tutarındaki zararının yasal faiziyle tazmini istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığının anlaşıldığı; yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine göre 19.01.2011 tarihinden sonra 2918 sayılı Kanundan doğan sorumlulukları nedeniyle Karayolları Genel Müdürlüğüne karşı açılacak davalarda Adli Yargı yerleri görevli olduğundan, işbu davanın Karayolları Genel Müdürlüğüne karşı açılan kısmının görev yönünden reddi gerektiği sonucuna ulaşıldığı; öte yandan; aynı dava ile ilgili olarak Kdz Ereğli 2. Sulh Ceza(Hukuk olmalı) Mahkemesinin de kendisini görevsiz görmesi nedeniyle, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve işleyişi Hakkında Kanunun 14 vd. maddeleri uyarınca olumsuz görev uyuşmazlığı çıkartılarak Uyuşmazlık Mahkemesinden görevli yargı merciinin belirlenmesinin istenebileceği; davanın Gülüç Belediye Başkanlığının hizmet kusuru bulunduğundan bahisle Gülüç Belediye Başkanlığı"na karşı açılan kısmına gelince; 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu"nun 7. maddesinde; dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğunun hükme bağlandığı, maddenin devamında sürelerin, idari uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağının belirtildiği; aynı Kanunun 9. maddesinde; "Çözümlenmesi Danıştayın, idare ve vergi mahkemelerinin görevlerine girdiği halde, adli ve askeri yargı yerlerine açılmış bulunan davaların görev noktasından reddi halinde, bu husustaki kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli mahkemede dava açılabilir. Görevsiz yargı merciine başvurma tarihi, Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine başvurma tarihi olarak kabul edilir. Adli veya askeri yargı yerlerine açılan ve görevsizlik sebebiyle reddedilen davalarda, görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra birinci fıkrada yazılı otuz günlük süre geçirilmiş olsa dahi, idari dava açılması için öngörülen süre henüz dolmamış ise bu süre içinde idari dava açılabilir." hükmüne, 13/1. maddesinde ise; "İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabilir. Görevli olmayan adli ve askeri yargı mercilerine açılan tam yargı davasının görev yönünden reddi halinde sonradan idari yargı mercilerine açılacak davalarda, birinci fıkrada öngörülen idareye başvurma şartı aranmaz." hükmüne yer verilmiş olduğu; olayda, davacı tarafından 13.06.2004 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle oluşan 5.650,00-TL tutarındaki zararının karşılanması talebiyle Alaplı Noterliğinin 23.8.2004 tarih ve 03868 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı Gülüç Belediyesine başvurulduğu, başvurunun zımnen reddi üzerine Gülüç Belediye Başkanlığına karşı Adli Yargıda dava açıldığı, açılan davada Kdz. Ereğli 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.12.2004 tarih ve E:2004/535, K:2004/548 sayılı kararı ile davanın görev yönünden reddedildiği ve bu kararın Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 12.02.2008 tarih ve E:2007/4610. K:2008/535 sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği, ancak davacı tarafından söz konusu kararın kesinleşmesini takip eden günden itibaren 30 günlük yasal süre içerisinde Gülüç Belediye Başkanlığı"na karşı Mahkemelerinde dava açılması gerekirken 16.12.2011 tarihinde açılan davanın bu kısmının da süre aşımı nedeniyle reddinin gerektiği; açıklanan nedenlerle davanın Karayolları Genel Müdürlüğüne karşı açılan kısmının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1 -a. maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine, davanın Gülüç Belediye Başkanlığı"na karşı açılan kısmının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15/1 -b maddesi uyarınca süre aşımı nedeniyle reddine karar vermiş, bu karar temyiz/itiraz edilmeyerek kesinleşmiştir. 7-Davacı vekili, 13.12.2012 havale tarihli dilekçe ile; Gülüç Belediye Başkanlığı’na karşı açtıkları davada Kdz.Ereğli 2.Asliye Hukuk Mahkemesi 16/12/2004 gün ve E:2004/535, K:2004/548 sayılı kararıyla görevsizliğe hükmettiğini ve Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin E:2007/4610, K:2008/535 sayılı ilamınca kesinleştiğini; bunun üzerine Gülüç Belediye Başkanlığı’na karşı açtıkları davada Zonguldak İdare Mahkemesi’nin 27/12/2011 gün ve E:2011/2387, K:2011/2061 sayılı kararıyla görevsizliğe hükmettiğini ve bu kararın kesinleştiğini ifade ederek; ortaya çıkan görev uyuşmalığının giderilmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesini, İdare Mahkemesinden istemiş; İdare Mahkemesince kendi dosyaları yanında, adli yargı dosyaları da temin edilerek Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 1.7.2013 günlü toplantısında: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, anılan Yasa’nın 27. maddesi uyarınca reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı M.Ali GÜMÜŞ’ün başvurunun reddi gerektiğine ilişkin sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Uyuşmazlık Mahkemesi’nin görev ve yetkileri, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 158. maddesi ile 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi’nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1. maddesinde açıkça gösterilmiş ve adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili kılınmıştır. 2247 sayılı Kanun’un 14. maddesine göre; olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararın kesin veya kesinleşmiş olması gerekmekte; bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, hukuk uyuşmazlıklarında ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilmektedir. Aynı Yasa’nın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmektedir. Olayda; davacı vekili tarafından Gülüç Belediye Başkanlığı’na karşı açılan davada Kdz.Ereğli 2.Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 16/12/2004 gün ve E:2004/535, K:2004/548 sayılı görevsizlik kararıyla, yine aynı İdareye karşı açılan davada Zonguldak İdare Mahkemesince verilen 27/12/2011 gün ve E:2011/2387, K:2011/2061 kararlar arasında oluştuğu ileri sürülen olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Ancak, Asliye Hukuk Mahkemesince verilen kararın, Gülüç Belediye Başkanlığı yönünden verilmiş görevsizlik kararı olmasına karşılık; Zonguldak İdare Mahkemesince, Gülüç Belediye Başkanlığı yönünden verilmiş kararın görevsizlik kararı olmadığı; davanın Gülüç Belediye Başkanlığı"na karşı açılan kısmının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15/1 -b maddesi uyarınca süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği görüldüğünden; ortada 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen biçimde, tarafları, sebebi ve konusu aynı olan davada en az iki yargı merciince kendilerini görevsiz görerek verilmiş ve kesinleşmiş görevsizlik kararları bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, Davacı vekilinin 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan “Kdz.Ereğli 2.Asliye Hukuk Mahkemesi ile Zonguldak İdare Mahkemesi arasındaki, Gülüç Belediye Başkanlığı’na karşı açılan davalar yönünden olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi” istemiyle yaptığı başvurunun, anılan Yasa’nın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir. SONUÇ : 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan “Kdz.Ereğli 2.Asliye Hukuk Mahkemesi ile Zonguldak İdare Mahkemesi arasındaki, Gülüç Belediye Başkanlığı’na karşı açılan davalar yönünden yapılan BAŞVURUNUN REDDİNE, 1.7.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.