Esas No: 2021/9824
Karar No: 2022/6493
Karar Tarihi: 31.05.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/9824 Esas 2022/6493 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2021/9824 E. , 2022/6493 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 97/son, aynı Kanunun 18/1. ve 366/1. maddesinin atfıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369/7. maddesi de gözetildiğinde icra mahkemesinde görülen işler ivedi işlerden sayıldığından temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması talebinin oybirliği ile reddine karar verildikten sonra işin esası incelendi:
Davacı 3.kişi vekili, müvekkiline ait malların haczedildiğini, haczedilen menkullerin 13.07.2015 tarihli finansal kiralama sözleşmesi gereği müvekkilinin kullanımında olan ve sözleşme süresi sonunda mülkiyetinin müvekkiline geçecek olduğu iddiası ile davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı, borçlu ile davacı arasında organik bağ olduğu, hacze konu menkullerin finansal kiralama konusu menkuller olduğunun ispat edilemediği iddiası ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, 13.07.2015 tarihli finansal kiralama sözleşmesi gereği hacze konu menkullerin mülkiyetinin davacıya ait olduğu ,devrin gerçek olduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı alacaklı istinaf yoluna başvurmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf talebinin reddine karar verilmiş, karar davalı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK’nun 96.maddesine dayalı olarak 3.kişinin açtığı istihkak talebine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Bu doğrultuda davacı üçüncü kişi ile borçlu şirketin ticari defterleri getirtilerek ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olup olmadığı hususu da dikkate alınmak sureti ile davacı vekilinin dava dilekçesinde delil olarak ileri sürdüğü fatura ve ödeme belgeleri esas alınmak sureti ile makine mühendisi ve mali müşavir bilirkişilerden oluşacak bilirkişi heyetine gerektiğinde yerinde keşif yapılmak sureti ile inceleme yaptırılarak, haczedilen menkullerin davacının dayandığı faturalarda belirtilen menkuller olup olmadığı, bu faturanın ticari defterlere işlenip işlenmediği, fatura bedelinin ödenip ödenmediğinin ticari defter ve kayıtlara göre netleştirilmesi, davacı üçüncü kişi tarafından borçluya depolama hizmeti verildiğinin iddia edildiği ve buna dair dosyaya delil olarak sunulan depolama hizmet bedeli faturaları sunulduğuna göre, anılan faturaların ticari defterlere işlenip işlenmediğini belirlenmesi, borçlu ile üçüncü kişi arasında devam eden cari ilişki olup olmadığı hususlarının duraksamaya ver vermeyecek şekilde belirlenmesi gerekir.
Ayrıca mahcuzların Finansal Kiralama Sözleşmesine konu mallar olup olmadığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi gerekir. Bu doğrultuda Mahkemece dava konusu mahcuzun bulunduğu mahalde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak, Finansal Kiralama Sözleşmesine konu menkuller ile mahcuzların aynı olup olmadığı (seri no, model yılı vd karşılaştırma yapılmak sureti ile) kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenerek bundan sonra dosyadaki diğer bilgi ve belgeler de dikkate alınarak uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme neticesinde yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Öte yandan; Davacı yanca açılan davada harca esas değer 320.000 TL olarak gösterilmiş, bu bedel üzerinden nispi harç yatırılmıştır.
Mahkemece takibe konu alacak miktarının hacizli malların değerinden az veya fazla olup olmadığı konusunda araştırma yapılamadığı zira haciz tutanağında mahcuzlarla ilgili bir kıymet takdirinin yapılmadığı, Bu anlamda davaya konu edilen mahcuzların kıymet takdirleri yapılmadan davanın sonuçlandırıldığı anlaşılmıştır.
HMK'nun 120. maddesi birinci fıkrada yargılama harçlarının dava açarken mahkeme veznesine yatırılması zorunluluğuna işaret edilmiştir. Bu anlamda yapılan yargılamada menkullerin kıymet takdirlerinin yapılması zorunludur zira mahkemece peşin alınması gereken harç miktarının belirlenmesi takip miktarı ve dava konusu menkullere takdir edilen değer gözetilerek ve bunlardan düşük meblağlı miktar nazara alınarak tespit edilecektir.
Diğer taraftan yapılan yargılama sonunda istihkak davalarında vekalet ücreti nispi nitelikte olduğundan haklı çıkan taraf lehine vekalet ücreti takdiri de aynı husus nazara alınarak belirlenecektir. Mahkemece dava dilekçesinde gösterilen harca esas değer yaptırılacak kıymet takdiri ile denetlenmemiş yeterli harcın yatırılıp yatırılmadığı hususu da belirlenmemiştir.
O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önüne alınarak, istinaf başvurusunun kabulü yerine oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile esastan reddine yönelik hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ:
Davalı/alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesi’ nin 16.04.2021 tarih ve 2020/797 E. 2021/1150 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 371/1. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 31/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.