10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/17114 Karar No: 2018/5682 Karar Tarihi: 07.06.2018
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/17114 Esas 2018/5682 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2016/17114 E. , 2018/5682 K.
"İçtihat Metni"
... Başkanlığı adına Av. ... ile 1-... 2-... adlarına Av. ... 3-... aralarındaki dava hakkında ... 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinden verilen 15.06.2016 günlü ve 2013/139-2016/587 sayılı hükmün, davacı Kurum ve davalılar ... ile ... avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Tebligat Kanunu"nun 10. maddesine eklenen ikinci fıkrasında gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Muhatabın adresi davacı tarafından bildirilecek ve normal tebligat çıkarılacaktır. Bildirilen adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi veya başka bir adresi olması arasında fark bulunmamaktadır. Bildirilen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, tebligat, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre çıkarılacaktır. Tebligat Kanunu"nun 10/2 ve 21/2. maddelerini farklı şekilde yorumlayarak başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddeye göre tebligat çıkartılması doğru olmaz. Bu davranış Anayasa"nın 36. maddesine aykırı olur ve muhatabın savunma hakkının kısıtlanması anlamına gelir. Hem yasa metninde, hem yasanın uygulanmasını gösteren yönetmelikte ve hem de madde gerekçesinde muhatabın sadece adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin bilinen adres olarak bildirilmesi halinde doğrudan doğruya Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağı açıklamasına yer verilmemiş, bilakis bildirilen adrese tebligat yapılamaması halinde 21/2. maddeye göre tebligat yapılacağı önemle vurgulanmıştır. Adres kayıt sistemindeki adres, tebligat yapılamayacağı açıkça anlaşılan bir adres olmadığı için öncelikle normal bir tebligat çıkartılarak, Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesinde ve Tebligat Yönetmeliği"nin 30. maddesinde muhatap lehine olan araştırmaların yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işleminin yerine getirilmesi gerekir. Somut davada; davalılardan ... adına gerekçeli karar tebligatının yukarıda belirtilen usüllere aykırı olarak öncesinde normal tebligat çıkartılmadan doğrudan mernis adresi yazılmak suretiyle Tebligat Kanunu"nun 21/2 maddesi çerçevesinde mahalle azasına tebliğ edilmek suretiyle usulsüz tebliğinin söz konusu olduğu anlaşılmakla; öncelikle; anılan davalıya yukarıda belirtilen hususlar çerçevesinde usulüne uygun olarak yeniden gerekçeli karar tebligatı çıkartılması gerekmektedir. Yukarıda anlatılanlar çerçevesinde, davalı ...’in Mernis adresi tespit edilerek, gıyabi hükmün şahsın Mernis sisteminde kayıtlı görünen adresine ilgili mevzuat hükümleri uyarınca usule uygun bir şekilde tebliği sağlanıp temyiz süresi geçtikten ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununu Geçici 3. maddesi gereğince, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra, gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 07.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.