Özel hayatın gizliliğini ihlal - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/7297 Esas 2018/3968 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/7297
Karar No: 2018/3968
Karar Tarihi: 04.04.2018

Özel hayatın gizliliğini ihlal - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/7297 Esas 2018/3968 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıklar, özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan yargılandıkları Asliye Ceza Mahkemesi'nde beraat etmiştir. Sanıkların katılan ile birlikte yapılan konuşmaları kaydettikleri iddia edilmiştir. Sanıklardan biri konuşmaları kaydettiğine ilişkin ikrar verirken diğeri aile içi geçimsizliğe ilişkin delil muhafazası amacıyla kayıt yapmıştır. Suçumuzun aleni olmayan söyleyişinin kaydedilmesi şeklinde tanımlandığından sanıklardan birinin suç işlemediği, diğerinin ise hukuka aykırı hareket etmediği kabul edilmiştir. Kararda Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin uygulanması gerektiği belirtilmemiştir. Bu nedenle karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- TCK’nın 133/2. madde ve fıkrası
- 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi
- 1412 sayılı CMUK\"un 321. maddesi
- 1412 sayılı CMUK\"un 322. maddesi
12. Ceza Dairesi         2017/7297 E.  ,  2018/3968 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal
    Hüküm : Beraat

    Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili ve sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanıklar müdafiinin, temyiz dilekçesinin içeriğinden temyiz itirazının, vekalet ücretine hükmedilmemesine yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede:
    Dosya kapsamına göre; sanıkların tanık olan abisi ve boşanma aşamasında olduğu eşi olan katılanın da bulunduğu bir ortamada yapılan konuşmaları kaydettikleri iddia edilen olayda,
    Sanıkların, abisi ve yengesi ile birlikte en az üç kişinin bulunduğu bir ortamda yapmış oldukları konuşmaları kaydetmesi eylemleri TCK’nın 133/2. madde ve fıkrasında tanımlanan aleni olmayan söyleyişinin kaydedilmesi suçu kapsamında değerlendirilebilir isede, sanıklardan ...’nın konuşmaları kendisinin kaydettiğine ilişkin ikrarı karşısında sanık ...’nın olayla bir ilgisinin bulunmadığı, sanık ...’nın ise tanığı bulunduğu abisi ile katılan arasındaki aile içi geçimsizliğe ilişkin görgüsünü destekleyen delilin muhafazasını sağlama amacını taşıyan eyleminde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle davrandığı kabul edilemeyeceğinden, yerel mahkemenin beraate ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılama sonunda, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin ve sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Kendisini vekil ile temsil ettiren ve beraat eden sanıklar lehine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesi uyarınca hazine aleyhine maktu vekalet ücreti tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükme "Kendisini vekil ile temsil ettiren ve beraat eden sanıklar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 1.500,00 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanıklara verilmesine" ibaresinin yazılması suretiyle, beraat ilişkin hükümlerin isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONAMASINA, 04.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.