13. Ceza Dairesi 2018/6433 E. , 2018/17175 K.
"İçtihat Metni" KANUN YARARINA BOZMA
Nitelikli hırsızlık suçundan suça sürüklenen çocuklar ..., ..., ... ve ...’in, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 493/1, 522, 55/3 ve 59/2 maddeleri gereğince 5’er yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Akçakale Asliye Ceza Mahkemesinin 30/05/2003 tarihli 2002/260 esas, 2003/86 sayılı kararının infazı sırasında, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nu uyarınca yapılan uyarlama yargılaması sonucunda, suça sürüklenen çocukların 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-b, 143, 31/3, 62/1 ve 50/1 maddeleri gereğince 7.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair aynı Mahkemenin 09/06/2005 tarihli ve aynı sayılı ek kararının Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 30/04/2013 tarihli ve 2010/31294 esas, 2013/9350 karar sayılı ilâmı ile bozulmasını müteakip yapılan yargılama sonucu suça sürüklenen çocuklar hakkındaki kamu davasının zamanaşımı sebebiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/8. maddesi uyarınca düşürülmesine dair Akçakale 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/03/2016 tarihli ve 2013/1015 esas, 2016/122 sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 24.09.2018 gün ve 94660652-105-63-10262-2018-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 02.10.2018 gün ve 2018/78943 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/4. maddesinde yer alan, “Kesin hükümle sonuçlanmış olan davalarda, sonradan yürürlüğe giren bir kanunla ilgili olarak lehe hükmün belirlenmesi ve uygulanması amacıyla yapılan yargılama bakımından dava zamanaşımına ilişkin hükümler uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında, ilk kararın kesinleşmesinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu uyarınca, lehe kanun değerlendirilmesi yapılarak bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/8. maddesi uyarınca kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/4. maddesinde yer alan, “Kesin hükümle sonuçlanmış olan davalarda, sonradan yürürlüğe giren bir kanunla ilgili olarak lehe hükmün belirlenmesi ve uygulanması amacıyla yapılan yargılama bakımından dava zamanaşımına ilişkin hükümler uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında,
ilk kararın kesinleşmesinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu uyarınca, lehe kanun değerlendirilmesi yapılarak bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/8. maddesi uyarınca kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden KABULÜ ile, Akçakale 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/03/2016 tarihli ve 2013/1015 esas, 2016/122 karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (b) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 29/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.