20. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/1855 Karar No: 2017/5407
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/1855 Esas 2017/5407 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2017/1855 E. , 2017/5407 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki mevcut kat mülkiyetinin terkini ile yeniden kat mülkiyeti tesisi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde, ... ili, ... ilçesi, ... mahallesinde kain 213 ada 14 parsel sayılı taşınmazda 1989 yılında kat mülkiyeti kurulduğunu, daha sonra aynı parsele 3 bağımsız bölümden oluşan yeni bir yapı yapıldığını ancak kat mülkiyeti kurulurken bu yeni yapının nazara alınmadığını bu nedenle tavzihen mevcut kat mülkiyetinin terkini ile yeniden kat mülkiyeti tesisi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1- Hükmün tavzihini düzenleyen Hukuk Muhakemeleri Kanununun 305. maddesine göre; "Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez." şeklindeki yasal düzenlemeye göre, hükmün tavzihinin istenebilmesi için verilen hükmün, yeterince açık olmaması, icra işlemleri sırasında uygulanması açısından tereddüt uyandırıyor olması ve hükmün içinde birbirine aykırı fıkralar bulunması gerekmektedir. Eğer böyle bir hal söz konusu ise, taraflardan her biri hükmün tavzihini isteyebilir ve mahkeme kararında açık olmayan veya çelişkili bulunan yönler; ancak, hükmün aslına uygun olarak tavzih edilebilir. Ancak tavzih yolu ile hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar sınırlandırılamaz, karar değiştirilemez veya genişletilemez. Buna göre, mahkemenin asıl kararında, ... ili, ... ilçesi, ... mahallesinde kain 213 ada 14 parsel sayılı taşınmazın kat mülkiyetinin kaldırılmasına, yeniden kurulması için davacının ilgili kurumlara müracaatına, şeklindeki hükmü tavzih yoluyla “taşınmazın kat mülkiyeti kurulması için yapı kullanım izin belgesindeki hak sahipliği esas alınarak dosyadaki bilirkişi raporu doğrultusunda yeniden kat mülkiyeti tesisine” şeklinde hüküm sonucunu tamamen etkileyecek şekilde değiştirmesi, açıklanan mevzuata aykırı olup bu hususun gözetilmemesi, 2-Ayrıca, davacıların parsel üzerindeki yeni yapı için Kat Mülkiyeti Kanununun 44. maddesinde sayılan şartları yerine getirerek ilgili yerlere başvuruda bulunması gerekmektedir. Anılan madde gereği kat malikleri kurulunun oybirliği ile karar vermesi gerekip somut olayımızda davalılar davanın reddini istemekle buna muvafakat etmediklerini açıkça ortaya koymuşlardır. Kat Mülkiyeti Kanunu 46 ve 47. maddelerinde kat mülkiyetini sona erdiren sebepler sayılmış olmakla, mahkemece sadece kanunda sayılan bu sebeplerin varlığına yahut yokluğuna ilişkin tespit hükmü kurulabilir. Dava konusu parselde yeni bina yapıldığından bahisle mevcut kat mülkiyetinin kaldırılmasına karar verilemez. Tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 14/06/2017 günü oy birliği ile karar verildi.