Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1761
Karar No: 2010/5047
Karar Tarihi: 25.10.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/1761 Esas 2010/5047 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/1761 E.  ,  2010/5047 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ...ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 29.12.2009 gün ve 157/191 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı ... vekili, mirasen intikal, taksim ve eklemeli zilyetliğe dayanarak 6827 parselde Hazineye ait tapu kaydının 30-40 dönümlük kısmının tapu iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece; davanın kabulüyle 6827 parselin teknik bilirkişi tarafından düzenlenen 23.07.2009 tarihli rapora ekli krokide kırmızı çizgi içinde gösterilen 19897,274 m2 yüzölçümündeki kısmına ait tapu kaydının iptaliyle bu kısmın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplerine dayanarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Dava konusu 6827 parsele ait kadastro tutanağından; 440925 m2 yüzölçümünde ve "Ham Toprak" niteliğinde, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunun muhtar ve bilirkişi beyanlarından anlaşılması nedeniyle 21.05.1992 tarihinde Hazine adına tesbit edildiği ve tesbitin itiraz edilmeden 19.02.1998 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece; yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
    Bir arazinin kullanım süresi ve niteliği ile üzerinde imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihin en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu hava fotoğraflarının kadastro tesbit tarihinden önceki geçmiş yıllara ait en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için dava konusu parselin tesbitinin yapıldığı 1992 yılından en az 20-25 yıl öncesine (1967-1972 arası) ait 1/20.000 veya 1/25.000 ölçekli iki ayrı zamanda çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının dosyada yer almış olması ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesi gerekir. Ayrıca, stereoskopik çift hava fotoğrafı, bir stereoskop altında incelenirse arazinin üç boyutlu görüleceği, taşınmazın sınırlarının belirlenebileceği ve bu amaçla ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde tesbitinin yapılabileceği bilinmelidir. Mahkemece uyuşmazlığın net bir biçimde çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli bulunan hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır.
    Mahkemece yapılacak iş; ziraat mühendisi, kadastro fen elemanı, jeodezi veya fotoğrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle kadastro tesbit tarihine göre 20 – 25 yıl öncesine ait ve iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının getirtilip stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılarak taşınmazın niteliğinin ve kullanım süresinin ve kullanılmaya ne zaman başlandığının belirlenmesine çalışılması gerekir. Şahit ve bilirkişi sözlerinin ilmi esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi, taşınmaz üzerinde tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihinin belirlenmesi, keşfe götürülecek fotoğrafçı aracılığıyla HUMK. nun 366. maddesi gereğince taşınmaz ve çevresini gösterir renkli fotoğraflarının çekilmesi, hakim tarafından onaylandıktan sonra dosya arasına konulması gerekir.
    Öte yandan; 3402 sayılı Kanunun 14/1.fıkrası uyarınca zilyetlik maddi olaylardan olup, yerel bilirkişi yanında ayrıca şahit beyanlarıyla ispatlanmalıdır. Mahkemece, yapılan keşifte, iki yerel bilirkişinin beyanıyla yetinilerek hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Alınan bilirkişi beyanları da sonuca ulaşmak bakımından son derece yetersizdir. Şahit dinlenmeden zilyetliğin başlangıcı, süresi, sürdürülüş biçimi ve bu zilyetliğin malik sıfatıyla olup olmadığı belirlenemez. Davacı tarafından süresinde şahit listesi sunulduğuna göre; yerel bilirkişi ve şahitlerin HUMK .nun 258 ve 259. maddeleri gereğince keşifte dinlenmelerinin sağlanması, aynı kanunun 265. maddesi gereğince ayrı ayrı dinlenmelerinin gözetilmesi, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde çelişkinin giderilmesine çalışılması ve ondan sonra toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş bulunması usul ve kanuna aykırıdır.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulüyle eksik incelemeye dayalı, usul ve yasaya aykırı olan hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi