MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (katılan sanık ... ve sanık ...), hırsızlık (katılan sanık ... ve sanık ...)
HÜKÜM : Katılan sanık ... ile sanık ... atılı suçtan mahkûmiyetleri ve katılan sanık ... ile sanık ... müsnet suçtan beraatlerine

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 07.11.2006 gün ve 2006/213-229 Karar sayılı ilamında ayrıntısı açıklandığı üzere, 5271 sayılı CMK.nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri gereğince kararda başvurulacak kanun yolu, süresi, mercii ve başvuru şeklinin açıkça gösterilmesi gerektiği, aksi halde aynı Kanunun 40. maddesi uyarınca eski hale getirme nedenlerinin oluşacağı, 26.05.2010 günlü kararda ise katılan sanık ..."ın yokluğunda verilen kararda temyiz süresinin karar tarihinden itibaren başlayacağı belirtilerek tereddüt oluşturulduğu, bu itibarla ..."ın 05.07.2010 günlü temyiz isteminin de süresinde olduğunun kabulüne karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık ... ve katılan-sanık ... haklarında hırsızlık suçundan kurulan beraat hükümlerinin incelenmesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan, katılan sanık ... ve vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanık ... ve katılan-sanık ... hakkında kişiyi hüriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin temyiz incelemesine gelince;
Katılan-sanık ... ve sanık ... olay günü ..."i, ..."a ait tarlada saman balyalaması yaparken görüp yakaladıkları, mevcut haliyle olayda 5271 sayılı CMK.nın 90. maddesine göre yakalama haklarının bulunduğu ve eylemlerinin TCK.nın 26. maddesine göre hakkın kullanılması kapsamında kaldığı gözetilmeden, sanıklar haklarında kasten yaralama suçundan hüküm kurulması yerine suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan-sanık ... ve sanık ... müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.