17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/17826 Karar No: 2018/7371 Karar Tarihi: a4.9.2018
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/17826 Esas 2018/7371 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2015/17826 E. , 2018/7371 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili; murisin 12/08/2014 tarihinde vefat ettiğini öldüğü tarihte çektiği krediler dolayısıyla 3 adet hayat sigorta poliçesinin bulunduğunu, bakiye kredi borçlarını ödedikten sonra kalacak olan miktarın lehtara ödenmesi gerekirken davalı tarafından bu yönde ödeme yapılmadığını, mirasçıların, bakiye kredi borçlarının ödenmesi için başvurduğu sigorta ettiren ... Bankası T.A.O kredi borçlarının ödendiğini ve geriye kalan 2.415,18 TL ve 1.050,00 TL"nin lehtarlara ödeneceği bilgisinin verdiğini ancak bu ödemelerin hangi kredilere istinaden ödeneceği ve hesaplamalara ilişkin diğer bilgilerin paylaşılmadığını belirterek çektiği krediler sırasında yapılan hayat sigortaları gereği bakiye kredi borcunun ödenmesinin akabinde geriye kalan poliçe teminat miktarlarının ölüm tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte lehtarlara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın ıslah dilekçesi dikkate alınarak kabulüne, 17.425,68 TL nin 23/09/2014 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un geçici 73.maddesinde; "Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir" ifadesi ile tüketici mahkemelerinin görev alanı tüketici işlemleri ile sınırlandırılmıştır. Aynı yasanın 3/l maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem, tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Somut olayda; davacılar miras bırakanının tüketici olduğu ve davalı sigorta şirketi ile arasındaki hayat sigortası sözleşmesine dayalı olarak talepte bulunulduğunun anlaşılmasına göre, davanın açıldığı 10.10.2014 tarihi itibari ile davanın Tüketici Mahkemesi"nin görev alanına girdiği konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Bu durumda, mahkemece yanlış değerlendirme ile Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla davaya bakılması doğru değil ise de; ...’da ayrı bir Tüketici Mahkemesi bulunmaması ve tüketici işlemlerinden kaynaklı davalara münhasıran ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla baktığı anlaşılmasına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonuç itibari ile doğru olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 892,34 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 4.9.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.