Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/6891 Esas 2018/3956 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/6891
Karar No: 2018/3956
Karar Tarihi: 04.04.2018

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/6891 Esas 2018/3956 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın 177 promil alkollü olarak araç kullanması sonucu trafik kazası yaparak nitelikli şekilde yaralama suçunu işlediği ve bilinçli taksirle yaralama suçu yönünden de kamu davası açılması gerektiği, ancak trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği belirtildi. Kararda, suçların birlikte işlendiği durumlarda zarar-tehlike suçu kriterinin esas alınması gerektiği vurgulandı. Kasıtlı suçlarda failin kastı, suçun işleniş biçimi ile meydana gelen tehlikenin ağırlığı nazara alınmak suretiyle ceza belirlenmesi gerektiği belirtildi.
Kanun Maddeleri:
- TCK 179/3-2
- TCK 62/1
- TCK 50/1-a
- TCK 52/2
- TCK 89/1
- TCK 89/2
- TCK 89/5
- TCK 61/1
- TCK 3/1
12. Ceza Dairesi         2017/6891 E.  ,  2018/3956 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
    Hüküm : TCK"nın 179/3-2, 62/1,50/1-a,52/2 maddeleri gereğince mahkumiyet


    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, sair temyiz isteminin reddine ancak;
    177 promil alkollü olan sanığın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kaza yaptığı ve araçta yolcu olarak bulunan mağdur ... ... nitelikli şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği olayda, nitelikli şekilde yaralanan mağdurun sanıktan şikayetçi olmadığı ve sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan kamu davası açıldığı, 177 promil alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanığın, güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği ve dolayısıyla atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarının oluştuğu, zarar suçunun oluştuğu ahvalde ayrıca tehlike suçundan cezalandırma imkanının bulunmadığı, bilinçli taksir halinde TCK’nın 89/1. maddesi kapsamındaki yaralanma şikayete tabi olmasına rağmen 89/2. maddesi kapsamındaki yaralanmanın aynı Kanunun 89/5. maddesi uyarınca şikayete tabi olmadığı, her iki suçun birlikte işlendiği hallerde sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken suçlar için Kanun"da öngörülen cezaların ağırlığı değil, zarar-tehlike suçu kriterinin esas alınması gerektiği buna göre; sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olması halinde sadece bilinçli taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, bu durumda mahkemece ilk olarak bilinçli taksirle yaralama suçundan sanık hakkında kamu davasının açılmasının sağlanması akabinde, uzlaşma prosedürü uygulanarak sanık ile mağdurun uzlaşmasının mümkün olması halinde bilinçli taksirle yaralama suçu yönünden sanık hakkında uzlaşma hükümlerinin uygulanması, uzlaşmanın mümkün olmaması halinde ise bilinçli taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine, trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan ise hüküm verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyetine karar verilmesi;

    Kabule göre de;
    Kasıtlı suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kastı, suçun işleniş biçimi ile meydana gelen tehlikenin ağırlığı nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın 177 promil alkollü olarak araç kullandığı gözetilerek, alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA; aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına; 04.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.