Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1875
Karar No: 2010/5037
Karar Tarihi: 25.10.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/1875 Esas 2010/5037 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/1875 E.  ,  2010/5037 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile Hazine ve ... aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ....Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 29.12.2009 gün ve 553/623 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ile davalı Hazine vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul, kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 2588 sayılı Kanunla eklenen 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi uyarınca Hazineden harç alınmasına mahal olmadığına ve aşağıda dökümü yazılı davacıya ait 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 25.10.2010 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Davacı kadastroda 1003 parsel sayılı taşınmazın kendisi adına tesbit ve tescil edildiğini bu taşınmazın doğusunda ve kuzeyinde tapulama harici kalan yerlerin 1967 yılından beri zilyetliği altında bulunduğunu açıklayarak buraların kendisi adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı Hazine, dava konusu yerlerin taşlık niteliğiyle tescil harici bırakıldığını Belediye sınırları içerisinde ve imar planı kapsamında bulunduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur.

    Davalı ... dava konusu yerde imar düzenlemesi yapıldığını bu yerin önceden köy tüzel kişiliğine ait olduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, hükmüne uyulan Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 19.9.2005 tarih 2005/5608-5915 esas ve karar sayılı bozma ilamı uyarınca araştırma ve inceleme yapılarak davanın kısmen kabul ve kısmen reddine 3.7.2008 tarihli krokide B harfi ile gösterilen 611,84 m2’lik yerin davacı adına tesciline karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içerisinde davacı ve davalı Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Toplanan deliller tüm dosya kapsamında; Davacı adına tespit ve tescil edilen 1003 sayılı parsele ilişkin tapulama tutanağı getirtilip incelenmiştir. Bu yerin bahçeli kerpiç ev niteliği ile 1464 m2 olarak 19.12.1969 tarihinde davacı adına tespit gördüğü ve itirazsız olarak 9.3.1970 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Davacının dava dışı 1003 parseli Şubat-1959 tarih 125 sıra nolu tapu kaydı esas alınarak tespit ve tescil edilmiştir. Revizyon gören tapu kaydı 1073 m2 miktarlıdır. Davacının çekişmesiz 1003 nolu parseli ise revizyon gören kayıttan daha fazla olarak 1460 m2 olarak tespit ve tescil edilmiştir. Dairenin yukarıda değinilen bozma kararında dava konusu edilen yere komşu olan parsellerin tapu kayıtlarının uygulanması istenmiştir. Davacının parseline revizyon gören tapu kaydının da uygulanması asıldır. Davacı çekişmesiz 1003 parselin tapu ile 1959 yılında edinmiştir. Dava dilekçesindeki kabul edilen yerle ilgili zilyetliğinin başlangıç tarihi ise 1967’dir. Dairenin bozma kararından sonra mahallinde 30.6.2008 tarihinde keşif yapılmıştır. Yerel bilirkişi Mehmet Sarıgül ile davacı tanıkları Bilal Soğancı ve Hasan Toplu tartışmasız olarak davaya konu edilen ve tapulamada tescil harici bırakılan yerlerle ilgili davacının zilyetliğinin 1983 yılında başladığı açıklanmıştır. Bu beyanlar imzalanmıştır ve yerel bilirkişinin önceki beyanlarıyla çelişkisi giderilmiş, zilyetliğin 1983 yılında başladığı beyanında ısrar edilmiştir. Ne var ki, bu keşiften sonra yerel mahkemece 30.9.2009 tarihinde yeniden keşif yapılmış ve bu kez keşifte dinlenen şahıslar önceki beyanlarından dönerek zilyetliği 1956-1957 yıllarına taşımışlardır. Ayrıca gayrimenkule ilişkin davalarda tanık ve yerel bilirkişilerin taşınmaz başında yapılacak keşifte dinlenmeleri gerekirken, her nedense 15.12.2009 tarihli oturumda yeniden dinlenerek zilyetlik 1983’ten önceki tarihlere çekilmeye çalışılmıştır. Belirtilen keşiflerden sonra alınan ziraatçi bilirkişi raporu karara esas alınamaz. Çünkü bir süre belirtilmeden imar ve ihyanın tamamlandığı yönünde kanaat hasıl olduğu şeklindeki raporu bozma ilamı kapsamına ve bilimsel verilere aykırıdır. Toprak incelemesi de yapılmamıştır. Açıklanan olgular mahkemenin ve tarafların bilgisi ve kabulündedir.
    Hal böyle olunca, davacının dava dilekçesinde belirttiği zilyetliğin başlangıç tarihi 1967 olmasına ve Dairenin bozmasından sonraki ilk keşifteki açık ve net olan yerel bilirkişi ve tanık anlatımları dikkate alındığında davanın açıldığı tarihe kadar ve imar planının onaylandığı güne kadar kabul edilen yerle ilgili olarak da davacı yararına imar, ihya ve zilyetlikle kazanma koşullarının oluşmadığı tartışmasızdır. Davacının çekişmesiz parseline revizyon gören tapu kaydının doğu sınırı da dikkate alındığında eldeki davanın tümü ile reddine karar vermek gerekirken, yazılı olduğu üzere kabul kararı verilmesi dosya kapsamı ile örtüşmemektedir. Bu nedenlerle, Dairenin sayın çoğunluğunun görüşlerine katılmam olanaklı değildir. Belirttiğim sebeplerle yerel mahkeme kararının kabule ilişkin bölümünün de bozulması gerektiği kanaatindeyim. 25.10.2010

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi