9. Ceza Dairesi 2020/162 E. , 2021/1026 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Görevi kötüye kullanma
Hüküm : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde... İlçe Emniyet Amirliği kadrosunda görevli polis memurları olan sanıklar hakkında görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmek suretile katılanın zararına sebebiyet verdikleri ve görevlerini kötüye kullandıkları iddia edilen somut olayda; kaydı katılan üzerinde bulunan ancak noter satış sözleşmesi olmadan başkasına satılmış olan aracın, 03/07/2009 tarihinde bir trafik kazasına karışması sonucunda sanıklar tarafından kaza tesbit tutanağı düzenlendiği, katılan ve aracı kullanan ... hakkında ehliyetsiz araç kullandırma ve kullanmadan cezai işlem yapıldığı, aracın karakol bahçesine çekildiği ancak trafikten men edildiğine ve daha sonra iade edildiğine dair kayıtlara rastlanmadığı, sanıkların aracı karakol bahçesine çektirdiklerini ancak sonradan kim tarafından kime teslim edildiğini bilmediklerine yönelik savunmaları, ..."in hazırlık aşamasında aracı 2-3 gün sonra eksik işlemlerini yaptıracağını beyan ederek teslim aldığı şeklindeki ifadesi de dikkate alınarak maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer kalmayacak şekilde ortaya çıkarılması için, aracın karakol bahçesine çekilmesinden sonraki işlemler de yasal açıdan sanıklar tarafından yapılmasının zorunlu olup olmadığı ile sorumluluğun kime ait olduğu araştırılıp sonuca göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için, aynı maddenin 6. fıkrasında zararın ödenmesi koşulu öngörülmüş ise de bu koşulun aranabilmesi için suçun niteliği veya işleniş biçimine ve doğurduğu sonuçlarına göre ortada maddi bir zararın bulunmasının zorunlu olduğu, Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 03/02/2009 tarihli ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/6-c maddesinde düzenlenen "Giderilmesi gereken zarar" kavramının, somut, belirlenebilir maddi zarar olduğu, buna karşın dava konusu edilen eylem itibarıyla, katılanların giderilmesi gereken somut ve maddi bir zararının belirlenmediği gözetilerek, aynı Kanun"un 231. maddesinin uygulanmasına engel sabıkası bulunmayan sanıkların kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyecekleri hususunda ulaşılacak kanaate göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, 231/6. maddedeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin, zararın giderilmediği şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanıklar hakkında Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2- 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa"nın 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun"un 106/3. maddesindeki düzenlemeye aykırı olarak infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanıklara ihtarına karar verilmesi,
3- Yüklenen suçu Türk Ceza Kanunu"nun 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanıklar hakkında, aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 03/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.