MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, 13.08.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; talebin reddine dair verilen 27.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacı, murisi babası ...."ın 11.05.2013 tarihinde vefat ettiğini, ölümünden önce babasıyla görüşmediğini, babasının vefat ettiğini murisin ikinci eşinden telefon ile bayramda öğrendiğini ileri sürerek mirasın reddini istemiştir.
Mahkemece, muris ...."ın vefat ettiği, davacının mirasçı olduğu, murisin ölümünden itibaren 3 ay içinde davanın açılmadığı anlaşıldığından TMK"nın 605 ve 606 maddeleri gereğince davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
Dava dilekçesinin içeriğine göre dava TMK"nın 605/1 maddesine dayalı mirasın kayıtsız koşulsuz reddi isteğine ilişkindir. Bu süre yasal mirasçılar için murisin ölümünü öğrendikleri tarihten başlar.
Somut olayda davacı, murisin vefatını vefat tarihinden sonra öğrendiğini ve dava açtığını, buna ilişkin delilleri olduğunu bildirdiğinden, mahkemece kendisine bu iddiasını ispat etme olanağının tanınması gerekir. Belirtilen husus gözardı edilerek eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 28.01.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.