Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2014/9249 Esas 2014/15985 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/9249
Karar No: 2014/15985
Karar Tarihi: 17.04.2014

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2014/9249 Esas 2014/15985 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanık hakkında açılan kamu davası sonucu orman alanında açma yapma eylemi nedeniyle hem beraat, hem mahkumiyet kararı verilmesinin yanlış olduğunu belirtti. Yapılan keşifler sonucu sanığın tapulu arazisinin 3179 m²'lik kısmının orman kadastro sınırları içinde kalan 4305 m²'lik kısmından ayırt edilemediği için sadece orman alanında açma eylemi nedeniyle mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca, sanığın fidan sökme eylemi yönünde hukuki durumunun tayin ve tespiti gerektiği, ceza seçenekleri konusunda yeniden bir değerlendirme yapılması gerektiği belirtildi. Kararda, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA karar verildi. Kanun maddeleri ise 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi olarak açıklandı.
3. Ceza Dairesi         2014/9249 E.  ,  2014/15985 K.

    "İçtihat Metni"


    Tebliğname No : 3 - 2012/255738
    MAHKEMESİ : Nazilli 1. Sulh Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 14/06/2012
    NUMARASI : 2010/207 (E) ve 2012/656 (K)



    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü;
    Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
    1) Sanık hakkında 21/1/2010 tarihli iddianame ile 7203 m2.lik orman alanında açma yapma eylemi nedeniyle kamu davası açılmış bulunmasına ; yapılan keşifler sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarından, dava konusu yerin 3179 m2.lik kısmının sanığın tapulu arazisi kapsamında kalıp 4305 m2.lik kısmının kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kaldığının belirlenmesi karşısında sanık hakkında 4305 m2.lik orman alanında açma eylemi yönünden hüküm kurulması gerekirken tek olan eylemi nedeniyle hem beraat, hem mahkumiyet kararı verilmesi ,
    2) Sanığın, yargılamanın aşamalarında değişmeyen savunmalarında, orman idaresi tarafından sahaya dikilen fidanları sökmediğini, fidanların kendiliğinden kuruması nedeniyle idarece iki kez daha dikim yapıldığını beyan etmesine; keşif aşamasında dinlenilen bir takım tanıkların sanığın savunmasını doğrulamasına; bilirkişi raporlarında 2008 yılı 3. ayında sahadaki 3 yaşında fidanların sökülüp meyva ağaçları dikildiğini belirtmelerine göre keşfe iştirak eden bilirkişilerden dikilen fidanların kuruması halinde aradan geçen zaman süreci de dikkate alınarak toprakta kalıntı bulunup bulunmayacağı, sahada dikili meyva ağaçlarının yaşları hususunda ek rapor alınıp orman idaresinden de sahada dikilen fidanların kuruyup kurumadığının, yeniden dikim yapılıp yapılmadığının sorulmasından sonra sanığın fidan sökme eylemi yönünden hukuki durumunun tayin ve tespiti gerektiğinin gözetilmemesi,
    3) Sanığın, 13/12/2011 tarihli dilekçesinde lehine hükümlerin uygulanması talebinin 5237 sayılı Kanunun 50. maddesinde yazılı cezanın seçenek yaptırımlara çevrilmesine ilişkin hükümleri de kapsadığı gözetilmeden bu hususta bir değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan idare vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 17/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.