Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1159
Karar No: 2015/12752
Karar Tarihi: 14.10.2015

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/1159 Esas 2015/12752 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2015/1159 E.  ,  2015/12752 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Dava üç adet çekten dolayı borçlu bulunulmadığının tespit istemine ilişkindir. Davacı taraf dava konusu çeklerin davalı ... ile aralarındaki inşaat şantiyesindeki mutfak tezgahlarının yapılması işi karşılığı avans olarak adı geçen davalıya verildiğini ancak sözleşme konusu iş yapılmadığından karşılıksız kaldığını, çeklerin karşılıksız olmasına rağmen diğer davalılar faktoring şirketlerine temlik edildiğini ileri sürerek bu çeklerden borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
    Davalı .... usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş ve yargılamaya da katılmamış olduğundan davayı inkar etmiş sayılmıştır.
    Davalı .... ve diğer davalı .... vekilleri müvekkillerinin dava konusu çeklerden birer adedini 6361 sayılı kanun hükümlerine uygun şekilde temlik aldıklarını çeklerin keşidecisi ile lehtarı arasındaki hukuki ilişkiden kaynaklanan defilerin iyi niyetli müvekkillerine karşı ileri sürülemeyeceğini savunarak davanın reddini istemişlerdir.
    Mahkemece .... açısından 30.07.2013 tarihli sözleşmenin ...."nce itiraza uğramadığı, ...."nin sözleşmedeki edimini yerine getirdiğini ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, davalı .... açısından ve .... açısından ise teslim aldıkları çekleri faturaya dayanılarak teslim aldıkları, temlik miktarının faturadaki toplam tutarı aşmadığı, faktoring şirketinin bir alacağı temlik alabilmesi için alacağın fatura ile tevsiki yeterli olup faktoring şirketinin fatura konusu mal/hizmetin teslim edildiğini araştırma yükümlüğü bulunmaması nedeniyle malın teslim edilmediği yönündeki savunmanın faktoring şirketine karşı ileri sürülme imkânı bulunmadığı, davacı tarafın davalı ...."nin ve ...nin bile bile borçlunun zararına hareket ederek çeki devraldığı yönünde bir iddiası ve delili bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine, ... lehine inkar tazminatına, ...’nin inkar tazminatı isteminin ise çek bedelini davadan önce tahsil etmiş olması nedeniyle reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

    Davalılardan ... ile davalılar .... ve .... arasında 2013 tarihli faktoring sözleşmeleri imzalandığı ve bu sözleşmeler çerçevesinde dava konusu çeklerden 27.11.2013 keşide tarihli 22.000 TL tutarlı çekin ... cirosu ile davalı .... ye temlik edildiği ve temlikin fatura ile tevsik edilmiş olduğu, 27.12.2013 keşide tarihli 23.000 TL tutarlı çekin ise yine davalı ... tarafından diğer davalı .... ye temlik edildiği ve temlikin fatura ile tevsik edildiği dosya içeriğinden anlaşılmıştır.
    Dosyaya sunulan 30.07.2013 tarihli sözleşme örneğine göre davacı ile davalı ... arasında ...’de bulunan toprak inşaat şantiyesindeki 300 MTÜL akrilik mutfak tezgahlarının yapılması işi karşılığında davacı tarafından davalı .... ne dava konusu çeklerin avans olarak verildiği, anılan sözleşme altındaki imza yönünden isticvap davetiyesi çıkarılmasına rağmen .... yetkilisinin duruşmaya gelmemekle sözleşme altındaki imzanın anılan şirket yetkilisine ait olduğunun kabulü gerektiği dosya içeriği ile sabittir. Çeklerin avans olarak verildiği bu şekilde ispatlandığına göre sözleşme kapsamındaki işin yapıldığının ispat yükü davalı ... . ne düşmektedir. Anılan davalı duruşmalara katılmamış ve sözleşme konusu işi yaptığına dair herhangi bir delil sunmamıştır. Hal böyle olunca dava konusu çeklerin karşılıksız kaldığının kabulü ile anılan davalı şirket hakkındaki davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Diğer davalılar .... hakkındaki dava yönünden uyuşmazlığın çözümünde, davacının ... ne karşı aralarındaki hukuki ilişkiden kaynaklanan şahsi defileri alacağı temlik alan durumundaki faktoring şirketlerine karşıda da ileri sürüp süremeyeceğinin belirlenmesi gerekmektedir.
    Dava konusu faktoring sözleşmeleri ve bu sözleşmeler çerçevesinde temlik alınan çeklerin 2013 tarihli olması karşısında uyuşmazlığa 13.12.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olan 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri kanununun uygulanması gerekmektedir. Anılan kanunun 9/2 maddesine göre "Faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz." Kanunun 9/3 maddesinde ise "Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan defileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğer ki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun." hükmüne yer verilmiştir.
    Faktoring sözleşmeleri temelinde alacağın temliki hükümlerini barındıran Borçlar Kanunundaki tip sözleşmeler arasında yer almayan ve birden fazla tip sözleşmeyi kapsamına alan atipik nitelikte karma sözleşmelerdir. Faktoring sözleşmeleri üç köşeli işlemlerdir. Faktoring işlemlerinin taraflarını alacağı temlik alan faktoring şirketi, temlik eden önceki alacaklı (faktoring şirketinin müşterisi) ve önceki alacaklıyla arasında temel hukuki ilişki bulunan borçlu olarak gösterebiliriz. Faktoring sözleşmesinin niteliği gereği kural olarak borçlu önceki alacaklısına karşı ileri sürebileceği şahsi defileri temlik alan durumundaki faktoring şirketine karşı da ileri sürebilir. (6098 sayılı TBK md. 188/1, 6361 sayılı yasanın 9/2 md.)

    Somut olay bakımından uyuşmazlık 6361 sayılı yasanın 9/3 maddesi hükmünün bu olayda uygulanıp uygulanmayacağı yönünde toplanmaktadır. Belirtilen yasa hükmü faktoring işleminin tarafları olan borçlu önceki alacaklı ve temlik alan faktoring şirketi dışındaki kambiyo senedinde ciro silsilesinde yer alan diğer kambiyo borçluları bakımından getirilmiş bir hükümdür. Kanunun 9/3 maddesi hükmünün faktoring işleminin tarafları arasında yer almayan kambiyo borçlularını ilgilendirdiği madde gerekçesinden de anlaşılabilmektedir. Zira gerekçenin son cümlesinde "Bu bağlamda 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun defiler başlıklı 687. maddesi ile paralellik sağlanması hedeflenmiştir." denmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 687/2 maddesinde "Alacağın temliki hükümleri saklıdır." hükmü yer almaktadır. 6361 sayılı kanunun 9/2. maddesi hükmünden hareketle faktoring sözleşmelerinde de alacağın temliki hükümleri uygulanacağından gerek 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 687/2. maddesi, gerekse 6361 sayılı kanunun 9/2 maddesi karşısında faktoring işleminin taraflarından olan kambiyo borçluları hakkında alacağın temliki hükümlerinin uygulanacağı aynı kanunun 9/3 maddesi hükmünün ise faktoring işleminin tarafı olmayan ve ciro silsilesinde yer alan diğer kambiyo borçluları bakımından uygulanabileceği anlaşılmaktadır.
    Bu açıklamalar karşısında somut olayın değerlendirilmesinde; faktoring şirketlerine ciro yoluyla devredilen çeklerde keşideci davacı (borçlu), lehtar .... (önceki alacaklı), faktoring şirketleri ise lehtardan çekleri ciro yoluyla temlik alan son hamil durumunda olup, faktoring işleminin taraflarındandır. Hal böyle olunca somut olayda 6361 sayılı yasanın 9/3 maddesi hükmünün uygulama yeri bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla olayımızda anılan kanunun 9/2 maddesi hükmünün ve dolayısıyla 6098 sayılı TBK nın 188/1 maddesi hükmünün uygulanması gerekmektedir. Buna göre borçlu önceki alacaklısına karşı aralarındaki temel hukuki ilişkiden kaynaklanan şahsi defileri alacağı önceki alacaklıdan faktoring sözleşmesi çerçevesinde temlik alan faktoring şirketlerine karşı da ileri sürebilecektir.
    Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi