11. Hukuk Dairesi 2015/7009 E. , 2016/3267 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada.... Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/01/2015 tarih ve 2013/77-2015/6 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin adına tescilli 2005/.. no"lu “..” markası bulunduğunu, davalının müvekkili ile aynı alanda faaliyet gösterdiğini ve “...” ve “...” adlı internet sitelerinde “...” ve “......” markalarını müvekkili markası ile iltibasa yol açacak şekilde kullandığını, müvekkili tarafından gönderilen ihtara rağmen davalının tecavüz teşkil eden kullanımlarını sürdürdüğünü ileri sürerek, davalının ‘‘...’’ ve ‘‘...’’ internet sitesinin kapatılması ve internet alan adının iptalini, davalının “...” ve ... ...” markalarını ürettiği ürünlerde, internet sitesinde, iş evrakında, basılı kağıtlarında, reklamlarında, tüm faaliyetinde, kullanmasının önlenmesini, davalının işbu markaları kullanmak suretiyle ürettiği kendisinde ve/veya 3. kişilerde bulunan ürünlere el konulmasını, aksi taktirde ürünlerdeki “...” ve ....” ibarelerinin silinmesini, markaların kullanıldığı iş evrakı ve basılı kağıtlara el konulmasını ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin vinç sistemleri kaldırma makinaları alanında üretim ve satış yapan bir firma olarak piyasada tanınır ve bilinir hale geldiğini, web sitelerini 10 yıldan fazla süredir kullandığını, alan adlarının sahibi olan müvekkilinin yaklaşık 4 yıldır açılımı "..." olan “...” ibaresinin reklam ve tanıtımlarını yaparak yeni bir markalaşma süreci başlattığını ve bununla birlikte 21/09/2008 tarihinden bu yana “www.gmdcranes.com” alan adını kullanmaya başladığını, 2012/... no"lu “.. Makina dizayn” ibareli markası bulunduğunu, taraf markaları benzer olmadığından iltibasın söz konusu olmadığını, davacının hizmet sektöründe faaliyette bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının kullandığı "..." ve "..." markasında "..." ibaresi esas unsur olup, ".." ibaresinin faaliyet gösterilen sektör itibariyle tanımlayıcı bir ibare olduğu, "..." markasının kuvvetli bir marka olduğu, taraf markalarının ilk iki harfinin aynı olduğu, kelimeden ibaret markalarda tüketici algısının özellikle kelimenin başlangıç kısmı üzerinde yoğunlaştığı, davalının tek başına tescilli olan markası dışında kullandığı "..." ibaresinin tüketici nezdinde karıştırılma ihtimaline yol açabileceğinden marka hakkına tecavüz
ve haksız rekabet iddiasının yerinde olduğu, taraflar tacir olup, aynı sektörde faaliyet gösterdiklerinden davalının, davacı markasından haberdar olduğu ve haberdar olması bekleneceği, davalının "..." alan adı ile internet ortamında ticari etki yaratacak şekilde kullanımının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, davalı tarafından kullanılan "...." alan adında davacı markasının benzeri bir ibareye yer verilmemiş olduğundan tecavüzün söz konusu olmadığı, taraflar arasında meydana gelen ihtilafların başlangıç süreci dikkate alındığında sessiz kalma suretiyle hak kaybının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davalının adına tescilli 2012/... no"lu markası dışında fiilen kullanmakta olduğu tek başına “...” ve “... ...” şeklindeki markasal kullanımının karıştırılmaya yol açtığının tespiti ile söz konusu bu ibareleri ürettiği ürünlerinde, internet sitelerinde, iş evrakında, basılı kağıtlarında, reklamlarında, tüm faaliyetlerinde kullanmasının önlenmesine, "..." adlı alan adına erişimin engellenmesine, “...” ve “... ...” şeklindeki markasal kullanımı suretiyle ürettiği kendisinde veya 3. kişilerde bulunan ürünlere el konulmasına, karar kesinleştiğinde bu ibarelerin silinmesine, iş evrakına ve basılı evrakına el konulmasına ve hükmün ilanına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, dava marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi, maddi sonuçlarının ortadan kaldırılması istemine ilişkin olup, davalının işbu davanın açılmasından önce yapmış olduğu 2012/... no"lu, "" ...+..."" ibareli marka başvurusunun yargılama devam ederken tescil ile sonuçlandığı anlaşılmıştır. 556 sayılı KHK"nın 40. maddesi uyarınca tescilli markanın koruma süresi başvuru tarihinden itibaren başladığından tescille sonuçlanan başvurunun dava tarihini de kapsayacağı kabul edilmelidir. Bu durumda davalı eyleminin tescilli marka kapsamında bir kullanım niteliğinde olduğundan söz edilebilir ise de, davacı tarafça bu kez söz konusu tescilin hükümsüzlüğü için dava açıldığı ileri sürüldüğüne göre, bahsi geçen hükümsüzlük davasının huzurdaki davaya etkisi nedeniyle sonucunun beklenilmesi ve hükümsüzlük davasının sonucuna göre aynı KHK"nın 44. madde hükmü gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 23/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.