
Esas No: 2015/13759
Karar No: 2017/6631
Karar Tarihi: 17.10.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/13759 Esas 2017/6631 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 128 ada 54 parsel sayılı 12.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1/2"şer paylarla .... ve ... adlarına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ...; tapuda kendi adına kayıtlı bulunan 128 ada 57 parsel sayılı taşınmaza dahil olması gereken bir bölümün davalılar adına kayıtlı bulunan 128 ada 54 parsel sayılı taşınmaz içerisinde tespit ve tescil edildiği iddiasına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle ... aleyhine dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın 1/2"şer paylarla davalı ... ve dava dışı ... adına tapuda kayıtlı olduğu, davacının dava konusu etmiş olduğu taşınmazın 5000 metrekarelik olan ve fiilen kendi kullandığı kısmının kendi adına tapuda kayıt edilmesini istediği, ancak paylı mülkiyet hükümleri gereği, davalı olarak gösterilmeyen ..."in de davacının talep ettiği 5000 metrekarelik kısımda (müşterek mülkiyet hükümleri gereğince) hakkı olduğundan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Şöyle ki; Tapu kayıt maliki olup kendisine husumet yöneltilen davalı ...; 12.9.2011 tarihinde çekişme konusu taşınmaz başında yapılan keşifte alınan imzalı beyanında; davacının hak iddia ettiği yerin davacıya ait olduğunu kabul ettiğini beyan etmiştir. Bu keşif sonucu düzenlenen 14.9.2011 tarihli teknik bilirkişi raporundan davacıya ait olduğu belirtilen bölümün, anılan raporun krokisinde (A) harfi ile kırmızıya boyalı olarak gösterilen yer olduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz müşterek mülkiyet şeklinde davalı ... ve dava dışı ... adına kayıtlı ise de, davalı ...’in anılan keşifteki kabul niteliğindeki beyanı dikkate alındığında, davanın, davaya konu (A) harfi ile gösterilen bölümdeki davalı ...’in 1/2 payına ilişkin olduğunun kabulü gerekir. 4721 sayılı Kanun’un 688. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “Paydaşlardan her biri kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülüklerine sahip olur. Pay devredilebilir...” şeklindeki yasal düzenleme de dikkate alınarak (A) bölümündeki, davalı ...’e ait 1/2 payın, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazı açıklanan bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 17.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.