Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: ... sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 345 ada 1 parsel sayılı 25.429.240,53 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kamu orta malı niteliğinde yaylak olarak sınırlandırılmıştır. Davacı ... kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 345 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davanın re"sen yürütülmesi gereken davalardan olmadığı ve yeterli süreyi içerir ve yapılabilir nitelikteki işler ile uymamanın sonuçlarının belirtildiği meşruhatlı davetiyeye rağmen davacı tarafça delil ikame avansı niteliğindeki keşif giderlerinin dosyaya yatırılmadığı gerekçesiyle 3402 sayılı Kanun’un 36/1 ile HMK"nın 324. maddeleri uyarınca ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç yasal düzenlemelere ve dosya kapsamına uygun düşmemektedir. 3402 sayılı Kanun"un 36. maddesinin uygulanabilmesi için; dosyanın keşfe hazır hale gelmesi zorunludur. Çekişme konusu taşınmazın ... tutanak aslı dosya arasında bulunmadığı gibi; çekişmeli taşınmaz hakkında ... Mahkemesinin başka dava dosyalarında da ayrı ayrı davaların açıldığı Dairemizce gerek önceki tarihlerde, gerekse aynı gün temyiz incelemesi yapılan dosyalardan anlaşılmaktadır. (18.3.2015 tarih ... Esas, ...Karar sayılı;yine 30.05.2017 tarih ve... Esas, ... Karar sayılı; 13.06.2017 tarih ve ... Esas, ...; ...-...Karar; ... Esas, ... Karar; 04.07.2017 tarih ve ... Esas,... Karar sayılı Dairemiz bozma ilamları) ... Mahkemesinde çekişmeli taşınmaz hakkında birden fazla dava açılması halinde davaların birleştirilerek görülmesi zorunludur. Yargılamanın en az masrafla ve en kısa zamanda gerçekleştirilmesi ve verilecek hükümlerin birbirini etkileyeceği gözetildiğinde aynı taşınmazla ilgili davaların irtibat nedeniyle birleştirilmesi gerektiği de kuşkusuzdur. Bu durumda dosyanın keşfe hazır hale geldiğinden söz edilemeyeceğinden verilen kesin sürenin usulüne uygun olduğundan da söz edilemez. Hal böyle olunca, usule uygun olmayan kesin süreye uyulmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 17.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.