Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5615
Karar No: 2018/7350
Karar Tarihi: 04.09.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/5615 Esas 2018/7350 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2017/5615 E.  ,  2018/7350 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili ile davalı ..., ... ve ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacılar yakını ..."ın idaresindeki araca tam kusurlu olarak çarpmasıyla oluşan kazada, sürücü ... ile birlikte araç içinde yolcu olarak bulunan ... ve ..."ın da öldüğünü, davacıların ölen yakınlarının desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tüm davacılar için toplam 52.000,00 TL. maddi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 17.06.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam taleplerini 168.952,89 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı ..., ... ve ... vekili, davalı sürücüye atfedilen kusuru kabul etmediklerini, davacılar murisi sürücünün aşırı hız nedeniyle kazada kusurlu olduğunu, davacılara davalı ... şirketi tarafından 262.245,00 TL. ödendiğini ve davacıların karşılanmamış zararı kalmadığını, istenen tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... şirketi vekili, poliçe limiti olan 150.000,00 TL. ile sınırlı olarak ve sigortalının kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, davadan önce başvuru olmadığı için temerrüde düşmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı baba Mehmet için 16.178,91 TL, anne ... için 24.632,41 TL; ölen ..."ın eşi ... için 19.154,96 TL, çocukları ... için 3.083,81 TL, ... için 6.019,60 TL, ... için 12.610,17 TL; ölen ..."in eşi ... için 38.728,08 TL, çocuğu Hamza için 1.891,09 TL. ve ölen ..."ın eşi ... için 35.624,27 TL. olmak üzere toplam 157.923,30 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, davacı ..."ın karşılanmamış zararı bulunmadığından bu davacı hakkındaki istemin reddine karar verilmiş; hüküm, ölen ..."in eşi davacı ... ve ölen ..."ın eşi davacı ... vekili ile davalı ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; özellikle, davacı eşler yönünden evlenme ihtimaline ilişkin indirimlerin, Dairemizin yerleşik uygulamaları ile kabul edilen AYİM Tablosu"na uygun biçimde belirlenmiş olmasına göre; davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenlerin yakınlarının, 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 45/2. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 53/3.) maddesi gereği, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Davaya konu kaza ve dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 5510 sayılı Kanun"un 21. maddesinin 1. fıkrasında; "iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır" düzenlemesine; aynı maddenin 4. fıkrasında ise "iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir
    kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilir" düzenlemesine yer verilmiştir.
    Somut olayda; davacıların desteği olan ..., ... ve ..."in, destek ..."ın idaresindeki araçla işyerlerine gittikleri esnada davaya konu kazanın gerçekleştiği ve davacılar desteklerinin öldüğü anlaşılmaktadır. Davaya konu kaza nedeniyle SGK Başkanlığı tarafından davacılara ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması için yazılan yazılara, dava dışı SGK Başkanlığı tarafından verilen cevaplarda, olayın iş kazası olarak kabul edildiği ve davacılara yapılan ödemelerin ilk peşin sermaye değerlerinin bildirildiği görülmektedir. Ayrıca, davalı yanca da, SGK Başkanlığı tarafından davacılara yapılan ödemelerin davalılardan rücusu amacıyla, ... 1. İş Mahkemesi"nin 2011/680 Esas ve 2010/1198 Esas sayılı dosyalarında dava açıldığı; SGK"nın davacılara ödediği bedellerin tazminattan düşülmesi gerektiği savunulmuştur. Mahkemenin ise, hükme esas aldığı 09.04.2014 tarihli bilirkişi raporundaki görüş doğrultusunda, destek ..."ın ölümü nedeniyle SGK Başkanlığı tarafından davacılara yapılan ödemenin, 5510 sayılı Kanun"un 39. maddesi gereği olayda kast unsuru bulunmadığından, SGK tarafından rücu edilemeyeceği benimsenip, SGK ödemesi düşülmeden belirlenen miktarı; destek ... ve ..."in hak sahiplerine SGK tarafından ödenen bedellerin yarısının, ödeme yapılan davacıların tazminatlarından düşülmesiyle belirlenen miktarları hüküm altına aldığı görülmektedir.
    Davalı savunmalarında geçen...1. İş Mahkemesi"nin 2011/680 Esas sayılı dosyasında; kazada ölen destek ..."ın hak sahiplerine SGK tarafından yapılan ödemenin rücuen tahsili için açılan davada, olayın iş kazası kabulü ile SGK"nın ödediği bedelin rücuen tahsiline karar verildiği; yine...1. İş Mahkemesi"nin 2010/1198 Esas sayılı dosyasında ise; kazada ölen destek ..."in hak sahiplerine SGK tarafından yapılan ödemenin rücuen tahsili için açılan davada, olayın iş kazası kabulü ile SGK"nın ödediği bedelin rücuen tahsiline karar verildiği ve dosyaların temyiz incelemesinde olduğu görülmektedir.
    İfade olunan tüm bu hususlar karşısında; davacılar lehine ve davalılar aleyhine sebepsiz zenginleşmenin önüne geçilebilmesi bakımından, dava dışı SGK Başkanlığı tarafından, davacıların desteklerinin ölümü nedeniyle davacılara ödenen bedellerin rücuen tahsili için ...
    1. İş Mahkemesi"nde açılan davaların sonuçlanmasının beklenmesi; bu davalardaki hükümler ile 5510 sayılı Kanundaki düzenlemeler de dikkate alınarak SGK"nın davacılara ödediği bedellerin davacılar için hesaplanacak tazminattan düşülüp düşülmeyeceği ve düşülecekse miktarının ne olacağı konusunda, gerekirse ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    3-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davalılar ..., ... ve ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ..., ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ..., ... ve ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; aşağıda dökümü yazılı 10,70 TL kalan harcın temyiz eden davacılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ..., ... ve ..."a geri verilmesine 04/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi