Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14660
Karar No: 2018/7344
Karar Tarihi: 04.09.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/14660 Esas 2018/7344 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/14660 E.  ,  2018/7344 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracı sevk ve idare eden davacının eşi Kazım"ın karıştığı kazada öldüğünü, davacının ölen eşinin desteğinden yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50,00 TL. tazminatın temerrüt tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 09.03.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 37.552,65 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, kazadan sonraki 2 yıl içinde açılmayan davanın zamanaşımına uğradığını, davacı desteği kazada asli kusurlu olduğundan zarardan sorumlu olmadıklarını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla kaza tarihinde geçerli olan poliçe teminat limitiyle sınırlı biçimde davacının gerçek zararından sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 37.552,65 TL. maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle, ölenin yakınının destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Dava dilekçesiyle, davaya konu kazada ölen eşinin desteğinden yoksun kaldığı iddiası ile davacı için destekten yoksun kalma tazminatı isteminde bulunulmuş; mahkeme tarafından da davacının talebinin kabulüne karar verilmiştir. Ancak, dosya kapsamına alınmış olan nüfus kayıt örneğinde, davacının 30.06.2013 tarihinde ölmüş olduğu; eldeki davanın ise, davacının ölümünden sonraki 02.04.2014 tarihinde açıldığı ve davacı için tazminat isteminde bulunulduğu görülmektedir.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 27/1. maddesi gereğince, gerçek kişiler yönünden, maddi hukuk bakımından hak ehliyeti ve usul hukuku bakımından da taraf ehliyeti ölümle son bulur. Bu nedenle; ölü kişi adına ya da ölü kişiye karşı dava açılmasına imkan olmadığı gibi, davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilmesine de imkan yoktur. Ölü kişi adına hüküm kurulamaz. Yalnız öleni ilgilendiren, yani mirasçılara geçmeyen haklara ilişkin davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalır. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen ve mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davalar ise tarafın ölümü ile konusuz kalmaz, bu davalara, ölen tarafın mirasçıları tarafından veya ölen tarafın mirasçılarına karşı devam edilir.
    İfade olunan bu hususlar karşısında; davanın açılmasından önce zaten ölmüş olan ve dava açma konusunda aktif dava ehliyeti olmayan davacı adına açılmış davanın, HMK"nun 114/1-d. maddesine göre aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle, HMK"nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken; yazılı olduğu biçimde işin esasının incelenerek hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 04/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi