Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/12035 Esas 2016/1024 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12035
Karar No: 2016/1024
Karar Tarihi: 27.01.2016

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/12035 Esas 2016/1024 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/12035 E.  ,  2016/1024 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.03.2014 gününde verilen dilekçe ile miras taksim sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, miras taksim sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, sözleşmenin hata, hile, tehdit altında imzalanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    TMK"nun 676. maddesi uyarınca, paylaşma sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı şekilde yapılmalıdır. Ayrıca, sözleşmeye bütün mirasçılar katılmalı ve sözleşme bütün mirasçılar tarafından imzalanmalıdır.
    TMK"nun 676. maddesi hükmünün uygulaması, tapulu taşınmazların taksiminin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır. Anılan kanun maddesinden de anlaşılacağı gibi, taksimin yazılı olması ispat koşulu değil, geçerlilik koşuludur.
    Somut olayda; 15.05.1999 tarihli anlaşma ve taksim senedi ile murisler ..........,........ ve ..........."ın terekesi mirasçılar tarafından taksim edilmiştir. Söz konusu senet ..., ..., ..., ..... (....), ... ve ...... tarafından imzalanmıştır. Dosya içerisinde mevcut mirasçılık belgelerine göre, murisler ..........,........ ve ..........."ın adı geçen ve taksim senedini imzalayanlar dışında da mirasçıları olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, 15.05.1999 tarihli paylaşım sözleşmesine tüm mirasçıların katılmadığı, bu bakımdan geçerli ve yöntemine uygun bir biçimde yapılmış bir paylaşımdan söz edilemeyeceği açıktır. Böyle bir sözleşmenin hukuki sonuç doğurması da olanaksızdır.
    Bu itibarla mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    27.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.