
Esas No: 2013/8265
Karar No: 2014/1821
Karar Tarihi: 11.03.2014
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/8265 Esas 2014/1821 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/03/2013
NUMARASI : 2013/162-2013/74
Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müflis davalı şirket iflas idaresi ve katılma yolu ile davacı vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müflisin müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı genel kredi sözleşmesi ile avalist ve ciranta sıfatıyla imzaladığı bono ve çeklerden dolayı müvekkil bankaya iflas tarihi itibariyle 327.241,07 TL borcu bulunduğunu, söz konusu alacak ile ilgili davalı iflas idaresine yapılan başvurunun 187.892,54 TL"sinin kabul edildiğini, kalan kısmının haksız olarak reddedildiğini ileri sürerek, 139.348,53 TL tutarındaki alacağın iflas masasına kayıt ve kabulünü talep ve dava etmiştir.
Müflis davalı şirket iflas idaresi vekili, takip tarihi ile iflas tarihi arasında geçen zaman zarfında müflis şirketin ya da diğer kefillerin icra dosyasına veya alacaklıya yaptığı harici ödemelerin idarece belirlenebilir olmadığından alacağın yargılamayı gerektirdiğini, ayrıca davacı tarafından yapılmış takiplerin kesinleşip kesinleşmediğinin belli olmadığını, bu nedenle iflas masası kararının doğru olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının 78.711,00 TL alacağının davalı müflisin iflas masasının 4. sırasına kaydı gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, müflis davalı şirket iflas idaresi vekili ve katılma yolu ile davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Davacı vekilinin temyiz istemi yönünden;
Davalı vekilinin temyiz dilekçesi, davacı vekiline 12.09.2013 günü tebliğ edilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından HUMK"nın 433. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal temyiz süresi geçirildikten sonra, 26.09.2013 günü harcı yatırılıp, temyiz kaydı yapılarak, katılma yolu ile temyiz edilmiştir. 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı"nda, bu gibi hallerde Yargıtay tarafından da bir karar verilebileceği öngörüldüğünden, davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve temyiz edenin sıfatına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin süre yönünden reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.