Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3548 Esas 2018/3902 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3548
Karar No: 2018/3902

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3548 Esas 2018/3902 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Kütahya 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyete ilişkin hüküm, istinaf başvurusu sonucunda TCK’nın 62.maddesinin eklenmesi suretiyle düzeltildi ve esastan reddedildi. Ancak Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edildi ve incelendiğinde teknik verilerle tespit edilmeden bylock kullanıcısı olduğuna karar verilmesinin yetersiz olduğu sonucuna varıldı. Bu nedenle, sanık TCK’nın 314/2, 53, 58/9 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi gereğince 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırıldı ve temel cezasının 1/6 oranında indirimi yapıldı. Kanun maddeleri olarak TCK’nın 314/2, 53, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 5 ve TCK’nın 62. maddesi yer almaktadır.
16. Ceza Dairesi         2018/3548 E.  ,  2018/3902 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyete ilişkin Kütahya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.01.2018 tarih ve 2017/124 – 2018/9 sayılı hükmüne TCK"nın 62.maddesinin eklenmesi suretiyle istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyizin sebebine göre dosya incelendi gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiği gözetilmekle,
    Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, bylock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bylock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun vasfının tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme raporu getirtilip değerlendirilerek duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken sanığın bylock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz bylock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Kabul ve uygulamaya göre de;
    Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan eylemine uyan TCK"nın 314/2, 53, 58/9 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi gereğince 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ilk derece mahkemesince verilen hükmün TCK"nın 62. maddesinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle hukuka aykırı olduğunu değerlendiren Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesinin, 5271 sayılı CMK"nın 280/1-e maddesi gereğince duruşma açıp sonucuna göre aynı Kanun maddesinin 2. fıkrası gereğince ilk derece mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurması gerekirken kanun maddesine yanlış anlam yüklenerek duruşma açmaksızın evrak üzerinde ilk derece mahkemesince belirlenen cezadan TCK"nın 62/1. maddesi gereğince takdiren 1/6 oranında indirim yapılmak suretiyle temel cezanın 7 yıl 6 aydan, 6 yıl 3 ay hapis cezasına indirilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMK"nın 283/1 ve 307/4. maddeleri uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, verilen ceza miktarı, mevcut delil durumu ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alındığında sanığın tutukluluk halinin devamına, 06.11.2018 tarihinde karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.