17. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2583 Karar No: 2018/7330 Karar Tarihi: 19.07.2018
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/2583 Esas 2018/7330 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2017/2583 E. , 2018/7330 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... Vergi Dairesi Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili dilekçesinde; dava dışı ..."ın müvekkilinin yanında çalışan işçi olduğunu, davalı kurumun maaş haczi yazısı gönderdiğini, müvekkilinin kesintiler yapmaya başladığını, ..."ın müvekkilinin yanından ayrıldıktan ve işi bıraktıktan sonra müvekkilinin durumu bir dilekçe ile davalıya bildirdiğini, ancak davalı kurum kendisine bildirilmesine rağmen 3. kişi durumundaki borçlusu ..."ın borcundan dolayı müvekkilinin hakkındaki takipten vazgeçmediğini ve müvekkilini de borçlu saydığını, müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespit edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili söz konusu davanın haksız ve yersiz olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davacı tarafından davalıya düzenli olarak para yatırmasına,dava dışı Mevlüt"ün işten ayrılışının da bildirilmesine rağmen itiraz etmeyen 3.kişi hakkında takip yapıldığı ve ödeme emri gönderildiği anlaşıldığından davacının davasının kabulü ile davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı yasa kapsamında açılan menfi tespit davasıdır. Davacı yanında çalışan davalı ..."ün maaşına vergi dairesine konan haczi sebebi ile kesintiler yaparak vergi dairesine ödediğini, dava dışı Mevlüt"ün işten ayrılması üzerine bu durumun da vergi dairesine bildirilmesine rağmen haklarında haciz varakası düzenlenerek ödeme emri gönderildiği belirtilmiştir. Davacı 6183 sayılı Yasa"nın 79.maddesi gereğince borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Mahkemece davacı tarafından haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinden sonra 11.03.2014 tarihli 1.828,92 TL"nin dava açıldıktan sonra da 22.09.2016 tarihinde 7.452,34 TL"nin davacı tarafından davalının hesabına gönderildiği, bu nedenle davacının ihbarnamesinde yazan 9.281,16 TL nin davacı tarafından ödenmiş olduğu nedeni ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Davalı ücreti vekalet ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmuştur. Her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilmesi gerekir. Haciz ihbarnamesine konu olan borç 9.281,16 TL olduğu gözetildiğinde, davacı dava açmadan önce 1.828,92 TL, yargılama devam ederken de 7.452,34 TL ödemiş olmasına göre diğer yandan davacının itiraz süresinden sonra bu davayı açtığı da gözetilerek yargılama masrafı ve ücreti vekaletinin buna göre değerlendirmesi ve hüküm altına alınması gerekirken dava tarihinde borçlu olduğu bir kısım miktar bulunduğu halde dava tamamen kabul edilmiştir. Bu sebeple davalının ücreti vekalet ve yargılama giderinden sorumlu tutulması doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 19.07.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.