Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3504 Esas 2018/3897 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3504
Karar No: 2018/3897
Karar Tarihi: 06.11.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3504 Esas 2018/3897 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/3504 E. ve 2018/3897 K. sayılı karara göre, sanık silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmiş ancak temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçilmiştir. Kararda, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı belirtilmiş ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği tespit edilmiştir. Vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığına ve sanığın suçu işlediğine dair yeterli kanıtların olduğuna karar verilmiştir. Kararda, sanığın duruşmalı inceleme isteminin reddedildiği belirtilerek, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63 maddelerine atıfta bulunulmuştur. Bu maddeler, silahlı terör örgütüne üye olma suçu ile ilgili hükümleri içermektedir.

16. Ceza Dairesi 2018/3504 E. , 2018/3897 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62,53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyizin sebebine göre dosya incelendi gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanığın duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 06.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.