17. Hukuk Dairesi 2015/13927 E. , 2018/7323 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalılardan ..."na ait, davalı ... şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan ve diğer davalı ... sevk ve idaresindeki ... plakalı aracın şerit ihlali yaparak, davacı ..."ın eşi, diğer davacı ..."ın babası olan ... sevk ve idaresindeki ... plakalı araca çarpması desteklerinin vefat ettiğini, davalı ... şirketine davadan önce yaptıkları başvuru sonucu kendilerine 23/11/2011 tarihinde 73.729,00 TL ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemenin müvekkilinin destek zararının çok altında olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydı ile davacı ... için 500,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın, davacı Sude Naz Subaz için 500,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminatın (sigorta şirketinin sorumluluğu sadece destek zararıyla ve kaza tarihinden uygulanan limit ile sınırlı olmak üzere) davalılardan kaza tarihinden (sigorta şirketinin ise temerrüd tarihinden avans faizi ile) itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı .... vekili, davacılara 02/11/2011 tarihinde 73.729,00 TL ödeme yapıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ... ve ... vekili, destekten yoksun kalma tazminatlarının tamamının sigorta şirketince, davacılara ödendiğinden davanın konusuz kaldığını, ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/189 Esas sayılı dava sonucunun beklenmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, davalı ...."ye yönelik maddi tazminat davasının feragat nedeni ile reddine; davalılar ... ve ..."ye yönelik maddi tazminat talebinin kabulü ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, tahsilde tekerrür olmamak üzere davacı ... için 500,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminatın; davacı ... için 500,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın 19/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delililerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekili ve davalılar ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasında kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi
tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-Davalılar ... ve ... vekilinin, davacılar lehine hükmedilen maddi tazminata ve bu tazminata yönelik vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
A-6100 Sayılı HMK"nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyize konu maddi tazminat ve bu tazminata ilişkin vekalet ücreti yönünden verilen karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden; davalılar ... ve ... vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Kabule göre; mahkemece, davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne 45.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ..."dan tahsiline karar verilmesine rağmen, red edilen manevi tazminat miktarı yönünden davalılar ... ve ... lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar lehine BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan
nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının (dilekçesinin) mahkeme hükmünün miktar itibariyle kesin olması nedeniyle REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ... ve ..."na geri verilmesine, 19/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.