11. Hukuk Dairesi 2015/14932 E. , 2016/3244 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05.02.2015 tarih ve 2014/362-2015/65 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili; müvekkilinin finansal kiralama suretiyle satın aldığı, davalıya ... plakalı .... Sigorta Poliçesiyle sigortalı 34-08-4058 plakalı .... Marka kanal kazıcı ve yükleyici iş makinesinin 27/10/2009 tarihinde park edildiği .... Kasabasındaki .... Petrol İstasyonundan çalındığını, davalının, sigorta poliçesine sigorta ettiren sıfatıyla taraf olan müvekkilinin zararın tazmini konusunda yaptığı müracaatına rağmen sigorta bedelini ödemediğini iddia ederek fazlaya ilişkin talep hakkı saklı olarak 10.000 TL tazminatın 27.10.2009 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada ise; maddi zararın daha fazla olması sebebiyle 95.000,00 TL yönünden ek bu davanın açıldığını iddia ederek, dava dosyasının birleştirilmesi ile davaların kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili; müvekkilinin, davacının hırsızlık ihbarı üzerine yaptırdığı araştırmada, davacının çalındığını iddia ettiği iş makinesinin kullanmak için verdiği .... tarafından iade edilmediğini tespit ettiğini, eylemin hırsızlık değil emniyeti suistimal suçunu oluşturduğunu, bu sebeple olayın sigorta teminatı kapsamında olmadığını, davacının koruma önlemlerini almadığı, sigortalanan aracın çalınmasına olanak sağladığı, davacının sigorta ettiren olarak müvekkilinden her hangi bir talepte bulunmayacağını, müvekkilini ibra ettiğini, birleşen dosya açısından ise zamanaşımı süresinini dolduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı taraf, davacıya ait aracın hırsızlık suretiyle değil kendisinde anahtar olan ...."in emniyeti suistimal etme suçunu işlemesi suretiyle götürdüğünü savunmuş olup, bu savunmanın, dolayısıyla hasarın sigorta poliçe teminatı dışında olduğunun ispat yükü davalı sigortacıya ait olup, sigorta tarafından bu husus ispatlanmamış, .... hakkında savcılıkça takipsizlik kararı verilmiş, yeniden açılan soruşturma dosyasında ise bir fail tespit edilememiş, kaybolan, çalınan sigortalı aracın ise bulunamamış olduğu, bu durumda davacı iddiası gibi kaybolan iş makinesinin hırsızlık suretiyle hasara uğradığı, dolayısıyla davacı zararının oluştuğu, sigortacının poliçe teminat dahilinde olan bilirkişi raporu ile belirlenen rakama göre daha düşük olan birleşen her iki davadan toplam 105.000,00 TL"lik zarardan sorumlu olduğu, davacı ve kardeşinin olayla ilgi ve sorumlulukları olduğu yönünde yanıltılıp ceza almaları ihtimali ile korkutulmak sureti ile feragat beyanlarının alındığı, dolayısıyla davacıların 21/04/2010 tarihli ...."a verdikleri dilekçede beyan ettikleri gibi feragat beyanlarının aldatılmak suretiyle alındığı, bu ibraların geçersiz olduğu, dolayısıyla davalı sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 5.351,72 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 23.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.