17. Hukuk Dairesi 2015/12546 E. , 2018/7319 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin motorsiklet ile seyir halinde iken, davalı ... Finansal Kiralama A.Ş."ne ait, davalı ... şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan, davalı ... "in sevk ve idaresindeki ... plakalı aracın, kusurlu bir şekilde çarpması sonucu müvekkili ..."in ağır yaralandığını, müvekkili ..."e ait motorda da ağır hasar oluştuğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, davacı ..."in bakım ve tedavi masrafları için 5.000,00 TL, kazanç kaybı için 500,00 TL 13.000,00 TL manevi tazminatın ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacı ..."in araç hasar bedeli için 800,00 TL tazminat olmak üzere toplam 6.300,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte (davalı ... şirketinin maddi tazminattan poliçedeki limit dahilinde sorumlu olması kaydı ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Finansal Kiralama A.Ş. vekili, husumet itirazında bulunarak, kazaya karışan ... plakalı aracın ... 16.Noterliğince düzenlenen 31.12.2001 tarih ve 59880 yevmiye, 5871 sözleşme numaralı düzenleme şeklinde finansal kiralama sözleşmesi ile ... Tur.Taş.Tic.Ltd.Şti."ne kiralandığını, kiralama süresinin 24 ay olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ...Ş. vekili, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı limitle sınırlı olduğunu, bu nedenle manevi tazminat talebinin müvekkili şirket açısından davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davanın kısmen kabulü, kısmen reddine, davacı ..."in kazanç kaybına dayalı maddi tazminat talebinin ispatlanamaması nedeniyle reddine; davacının hastane masrafları ve tedavi giderlerinden 6.963,24 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."den alınarak davacı ..."e verilmesine; davacılardan ..."in araç hasarından kaynaklı tazminat talebinin kabulü ile; 800,00 TL"nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."den diğer davalı ...Ş."den ise dava tarihinden itibaren sigorta poliçesinde yazılan limitler dahilinde alınarak davacıya verilmesine; davacı ..."in manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 4.500,00 TL manevi tazminat bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... den alınarak davacı ... verilmesine, diğer davalıların manevi tazminat yönünden sorumluluğunun bulunmaması nedeniyle bu kişilere karşı talebin pasif husumet yokluğundan reddine; davalı ... Finansal Kiralama A.Ş ye yönelik tüm taleplerin reddine, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı ..."in, davacı ... lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
A-6100 Sayılı HMK"nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyize konu vekalet ücreti yönünden verilen karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin
olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden; davalı ..."in temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delililerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ..."in yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
HMK"nın 26. maddesine göre; "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
Somut olayda; davacı vekili davacı ..."in 5.000,00 TL bakım ve tedavi masraflarını, istemiş olmasına rağmen mahkemece talep aşılarak 6.963,24 TL bakım ve tedavi masraflarına hükmedilmiştir.
O halde mahkemece, HMK"nın 26. maddesi uyarınca taleple bağlı kalınarak tazminat miktarına karar verilmesi gerekirken, talep aşımı yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
4-Davalı ... hükmedilen hastane masrafları ve tedavi giderlerinden kusur oranı ile sınırlı olarak sorumludur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacı araç sürücüsü olan ... kazanın meydana gelmesinde 2/8 oranında kusurlu olduğu belirtilmesine rağmen kusur indirimi yapılmadan tedavi giderleri yönünden davalı ..."in sorumluluğuna hükmedilmesi isabetli değildir.
5-Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında davacı ... lehine takdir olunan manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."in temyiz itirazlarının (dilekçesinin) mahkeme hükmünün miktar itibariyle kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ..."in sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3), (4) ve (5)numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ..."in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı ... lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e geri verilmesine, 19/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.